Bir aydır süren, Rusya'da düzenlenen 2018 Dünya Kupası Fransa-Hirvatistan finaliyle son buldu ve kupa Fransa ya gitti...
ABC'deki maç analizlerimi takip edenler bilir, başından beri Hırvatistan ve Belçika'yi gizli favori gösterdim hep, ancak elemeler ilerledikçe ağır toplar olan sırasıyla Arjantin, Almanya, Portekiz, İspanya ve Brezilya evlerine dönünce bu iki ülke artık açık favoriydi bana gore...
Gerçi, biri, Hırvatistan 2, diğeri Belçika 3. oldu, ama oyun kalitesi olarak biri şampiyon, öbürü ikinci olmalıydı...
Yarı finalde Fransa'nin Belçika'ya karşı mahkum oynadığı maçı nasıl kazandığını hatırlayalım, şans faktörü yanındaydı, finalde de aynı manzara tekrarlandı.
Maç önü Fransızların Hırvatlara karşı bir avantajı vardı, rakipleri son 3 maçını 120 dakikalarla tamamlamıştı, sakatlık ve yorgunluk söz konusu olabilirdi...
Ancak, 90 dakikanın son bölümündeki skorun yarattığı mental çöküş dışında Hırvatistan oyunun mutlak hakimiydi.
Düşünün, öyle bir ilk yarı oynandi ki, topa daha çok sahip olan, gol pozisyonları bulan Hırvatlar karşısında Fransızlar tek şut atarak , Mandzukic'in kendi kalesine attığı gol ve var penaltısını sayıya çeviren Griezmann ile soyunma odasına 2-1 önde gittiler...
İkinci 45'e oyunu tüm hatlarıyla karşı yarı alana yıkarak başlayan Hırvatistan'dan her an beraberlik golü beklenirken 59'da hızlı bir karşı atakta, Pogba'nın takımı adına denediği ikinci şutu filelere gidince kader ağlarını örmüş oldu...(3-1)
Bu skor bir Dünya Kupası finalinde bitime yarım saat kalmışken pek altından kalkılacak durum değildi Hırvatistan açısından, kaldı ki Fransa'nın Mbappe, Griezmann ve Pogba gibi topu saklayan, dripling yeteneği olan yıldızları varken...
Tüm bunlara rağmen Hırvatlar Modric önderliğinde Rakitic, Perisic, Rebic ve Mandzukic ayaklarıyla pes etmedi, atak üstüne atak tazeledi, ama 64'de yine bir kontra atakda Mbappe son sözü söyledi. (4-1)
O andan sonra yapacak bir şeyi kalmamıştı Zlatko Dalic'in öğrencilerinin, 68'de kaleci Lioris'in büyük hatasını değerlendiren Mandzukic'in skoru 4-2'ye taşıyan golü biraz umutlandirdi" damalı formalıları", ama rakip sonuçta tecrübeli Fransa'ydı...
Son bölümde taktik disiplin olarak oyundan da düşünülünce Fransızların onu açıldı ve 2018 Dünya Kupasi'na uzandılar...
Fransa'yı tabiki tebrik etmek gerek, ama Hırvatistan'ın bu turnuvada tüm dünyanın "Gönüllerin şampiyonu" olduğuna eminim, en azından şahsımın...
Son satırlarımda TRT'ye: Maç sona erdi, TV başında olan bizler 4 yılda bir beklediğimiz dünya futbolunun en üst organizasyonunun final sonrası görüntülerini, sevinçleri, hüzünleri, tarihe geçecek anları göremedik...
Tam 15 dakika reklam verildi, hemde özel kanal değil, bizlerin vergileriyle yayın yapan Türkiye Radyo Televizyon Kurumu...
Yazıklar ve haram olsun...