Geçen hafta ezeli rakibi Galatasaray a evinde yenilen, ardından kupa çeyrek finalinde Başakşehir e elenen Fenerbahçe dün akşam güçlü Karagümrük karşılaşmasına çıkma arefesinde teknik direktör Erol Bulut için kazan kaynamaya başlamıştı..Bunu 90 dakika boyunca hocanın vücud dilinde gözlemledim, zor bir durum tabi, özellikle ülkemizde..
Maçın ilk yarısında Fenerbahçe oyunun üstün tarafıydı, Mesut Özil in isabetli sol ayak dokunuşları, Sosa nın ona ayak uydurması, Osayı nin deparlı driplingleri, arkada Szlai nin emniyetli savunması ve tabiki sezonun kahramanı kaleci Altay ın performansı bu üstünlüğün kilit isimleriydi..45 dakikanın bazı bölümlerinde Karagümrük savunmasına uygulanan baskıda olumuydu..
İlk yarıda 19 da Thiam la bulunan gol ve rakibe ciddi pozisyon vermeyen Fenerbahçe geçen haftalardaki görüntüsünden uzaktı..Ayrıca şu eleştirilerin çöpe gitmesini sağladı, efendim Erol Bulut takımı topu rakibe bırakarak oynatıyormuş.. Ey futboldan kuruş anlamayanlar, 1,5 asırdır icra edilen ayaktopu nda böyle bir anlayış yok, ancak maçın sonlarına doğru skor açıdan önde olan takım buna başvurur, ona da mecburi defansif taktik denir, bunu kafanıza sokun artık lütfen..
İkinci yarıya Fenerbahçe önde baskıyla başladı, 7,8 dakika Karagümrük savunması çıkamadı, pas hataları yaptı ve sarı-lacivertliler 53 de kontradan Valencia ile 2 farkı buldu..İşte bu andan sonra oyunun şekli değişti, direksiyon tamamen Karagümrük e geçti..Buna birde Erol Hoca nın gereksiz futbolcu değişiklikleride eklenince Fenerbahçe mahkum oynamaya başladı..Burada Hocaya sormak isterim, 24 transfer yapıldı diye herkese mavi boncuk dağıtmak zorundamısın??
Borini nin 67. dakikada enfes golünden sonra panik başladı, ancak Altay yine devleşti ve maç sonuna kadar 3 net pozisyona geçit vermedi..Bu arada Şenol Can ın forvetin en etkili ismi N.Dao yu oyundan çıkarması da büyük hata idi, oyuncunun tepkisi bunun kanıtıydı..90+2 de altıpasın içinde Emre Çolak mutlak golü heba etmese başlığım böylemi olurdu acaba?
Sonuç olarak Fenerbahçe ve dolayısıyla Erol Bulut derin bir nefes aldı, ancak bu oyun istikrarsızlığı ne kadar sürecek bilemem..Ayrıca Gustavo, Pelkas ve İrfan Can takıma dönünce ilk onbir nasıl şekillenecek, doğrusu merak ediyorum...
Gelelim Istanbul un 1926 doğumlu , Baba Hakkı ların, Kadri Aytaç ların formasını giydiği güzide kulübü Karagümrük e; bu takımın sahibi Süleyman Hurma isimli menejer kökenli futbol adamı, kalede Viviano olmadığı için dün 10 yabancıyla sahaya çıktı, yedeklerde lejyonerdi..Bu takımın ülke futboluna katkısı nedir, Sayın Hurma nın 3 e , 5 e aldığı oyuncuları 13 e, 15 e satıp para kazanmasının dışında???
Teknik Direktör Şenol Can ın Pro Lisansı olmadığı için sezon başından bu yana yayıncı kuruluşa ak saçlı Atılay Canel çıkıyor, kendisini futbol aleminde hiç tanımam, ama vardır bir hikmeti herhalde..Açıklamalarını izliyorum, maç önü " puan ve puanlar almaya geldik" diyor, sonrasında ise " önümüzdeki maçlara bakacağız", başka kelam yok..
Bence Süleyman Hurma bu takımın adını "Black Customs" olarak değiştirsin, zaten siyahi futbolcularla dolu, ayrıca pazarlamada fiyakalı olur...
Son olarak yıllardır yazıyorum, konuşuyorum, Olimpiyat Stadında futbol mutbol oynanmaz, hele kış şartlarında!!