Dün gece Galatasaray UEFA Avrupa Ligine katılmak için mutlak galip gelmesi gereken Clup Brugge karşısına çıktı, Belçika temsilcisinin ise çok zorda olsa matematik olarak Şampiyonlar Ligi şansı vardı, ama, alacağı bir puan grubu 3. tamamlama hedefini arttıracaktı...
Öncelikle yayıncı kuruluş spikerine şunu hatırlatmak isterim, Brugge Belçika'nın Flaman bölgesinin kentidir, dolayısıyla bu takımın adının telafuzu "bürügge"dir... Fakat ne yazık ki ciddiyet ve bilgiden yoksun anlatıcılarımız bu konuya dikkat etmiyorlar yıllardır...
Neyse...
Maça Galatasaray sakat oyuncularının eksikliğinden kaynaklanarak Adem Büyük'ü santrafor pozisyonuna yerleştirerek 4/5/1 sistemiyle başladı..Belçika liginin lideri ise sahaya 4/3/3 le yayıldı..
Dikkat çekici bir noktada Clup Brugge'nin ilk onbiri Galatasaray'dan 6 yaş gençti... Aslında bu konuyu şu gerçeğe dayandırabiliriz... Avrupa Liglerinin Rusya'dan sonra en yaşlı ligine sahibiz, üstünde ciddiyetle durulması gereken konu budur...
90 dakikaya sarı-kırmızılılar iyi başladı ve 11'inci dakikada takımın en iyisi Ömer Bayram'ın ortasına Adem'in şık golüyle öne geçti... Doğal olarak bu dakikadan sonra oyun inisyatifi Brugge'ye geçti... İlk yarı gol pozisyonu olarak kısır geçti, sadece 36 da Muslera'nın kurtardığı mutlak gol girişimi vardı...
İkinci devreye Brugge Rits'in yerine Ketelare'yi alarak başladı, burada biraz duralım, bu futbolcu 18 yaşında ve büyük yetenek, ismini uzun yıllar duyacağız...
Galatasaray Brugge'nin baskısını kırmak için 2. bölgede zaman zaman iyi pres uyguladı, fakat ilerleyen dakikalarda 19 ve 20 yaşında iki oyuncuyu daha sahaya süren Belçika ekibi fizik üstünlüğünü iyice öne çıkarttı ve kalan son bölümde maçı adeta tek kaleye çevirdi... 80. dakikada % 99 luk beraberlik şansını avuta gönderdi...
Bu dakikalarda Terim'in takımın en diri ve faydalı elemanı Ömer'in yerine Selçuk'u oyuna almasını anlayamadım, tıpkı 86 da, yani uzatmalarla birlikte 10 dakika gibi ciddi bir süre kalmışken yorulan Belhanda'nın yerine kanat oyuncusu Emre Mor'u sahaya sürmesini anlayamadığım gibi...
Ve bu yanlışlar zaten baskısını arttıran Brugge'yi 90+2 de Diatte'nin beraberlik golüne ulaştırdı... Golün ardından Diatte ve Mata ikinci sarıdan kırmızı gördüler ve uzatmanın uzatması 7 dakika Galatasaray 9 kişi kalmış rakibinin üstüne şuursuzca gitti, ama nefesi yetmedi...
Sonuç olarak gruptaki son maçlarda büyük bir sürpriz olmazsa Galatasaray 'annemizin' ligine dönecek...
Peki, kulüplerimiz bari bu son maçtan bir ders çıkartacak mı?
Avrupa'nın son yıllarda parlayan futbol ülkesi Belçika'nın Clup Brugge'ü sahada 18, 19, 20 yaşındaki futbolcularla oynuyor, biz ise, yani Fatih Terim, 12 haftası oynanmış ligde 1 dakika forma giymemiş genç Erencan'ı son 2 dakikada sahaya gönderiyoruz...
Yazık, hemde çok yazık...