Önce "ama" kelimesine açıklık getireyim. 90 dakikanın büyük bölümünü üstün götüren Fenerbahçe'nin maçı kazanması gerekirdi. Oyuna iyi başlayan, 17'de de Rodrigues 'in kendi yarattığı pozisyonda Kruse'yle yaptığı verkaçı golle sonuçlandırması sarı-lacivertliler adına maçın gidişatı açısından olumlu bir ön görüştü. Bu baskı 4,5 dakika daha sürdü.<>
<>
Sonra bir 20 dakika Trabzon üstünlüğü ele aldı ve 27'de Ekuban'ın kafa golüyle beraberliğe ulaştı. Su molası Karadeniz ekibine yaradı diyebilirim. Bu kelimem şaka değil. Bu tip kısa süreli aralar teknik adamlar için çok iyi fırsatlardır yaz aylarında...<>
<>
Sonra devre arasına kadar oyun yine Fenerbahçe'nin kontrolü altında geçti. Rodriguez'in 44'de direkten dönen topu ve 45+1'de kaçırdığı net pozisyon. Takımının devre arasına önde girmesini önledi.<>
<>
İlk yarı bittiğinde kafamda kalan en önemli noktalardan biri Uğurcan'ın tüm degajlarının sol kanattan taça çıkmasıydı ve ikinci yarı ortaya koyduğu performansla takımının beraberliğinde en önemli rolü oynayan gelecek vaad eden kişiydi. Benim bu genç kardeşime tavsiyem bu konuda antrenmanlarda sol kanata yaptığı degajlarda sağ ayak üst+dışını kullanmasına ağırlık vermesi, tabi kaleci antrenörü bu eksikliği görmüştür..<>
İlk devre için gözüme çarpan bir diğer konu Trabzon da Abdülkadir Ömür ün yerine oynayan Avdıjaj'ın yetersiz futboluydu, zaten ikinci yarıya çıkarken Ünal Hoca onu oyundan aldı. Fenerbahçe cephesinde ise her zamanki gibi etkili 39 yaşındaki Emre, sağbek Ozan, Kruse ve Vedat Muriç öne çıkan futbolculardı. Kaleci Altay'ı da es geçmeyelim bu arada.<>
<>
İkinci 45 başından sonuna kadar ev sahibinin neredeyse tek kale baskısıyla geçti, Trabzon mecburen hep savunmada kaldı, nadiren Nwakaeme ile kontralar buldu ve Uğurcan yaptığı kurtarışlarla skora damga vurdu.<>
<>
Fırat Aydınus son dönemlerde bazen rezalet boyutlara çıkan hakem skandallarına takoz koydu, tartışmasız bir maç yönetti. İki pozisyonda bir hayli fazla gerilen oyuna kırmızı kart gösterip yangına benzinle gitmek yerine bir, iki sarıyla işi idare etti, bravo.<>
<>
Umarım başlığımın anlamını siz sevgili ABC okuyucularına anlatabilmişimdir...<>