Öncelikle uzun zamandır birlikte olamadığımız ABC
okuyucularına merhaba, yazılarıma özel nedenlerimden ötürü bir ay ara vermek zorunda kaldım.
Kaldığım yerden devam ediyorum...
Geçtiğimiz sürede oynanan Ulusal maçlar, Süper Ligimiz, vesaire tüm biriken konuları hafta içi yazacağım, ama bugünün konusu Göztepe- Beşiktaş maçı.
Pepe-Vida stopper ikilisinden yoksun Beşiktaş maça bu bölgede
Medel-Roco ile başladı, ilk 45 dakika hiç sırıtmadı bu değişim, çünkü
Beşiktaş oyunu elinde tutan, sürekli atak yapan taraftı...
20. dakikada Fırat Aydınus'un devam dediği pozisyonda VAR sistemi sezon başından bu
yana ilk kez Beşiktaş lehine işledi ve penaltıya hükmedildi. Şimdi bu
olaya bir parantez açmak istiyorum.
İzmir-Antalya 500 km galiba, bu mesafeden TV başında ben vuruşu
son 3 penaltıyı kaçırmaçına karşın Oğuzhan atmalı dedim, tamam ama
bana göre 2 yıldır ülkenin en başarılı kalecisi olan Beto'nun birçok
penaltı kurtardığını ve sol
tarafının zayıf olduğunu bildiğim için "soluna vur" diye evsel
taktik verdim. Oğuzhan Beto'nun sağına vurdu ve Beto rahatlıkla
kurtardı.
Peki, ben şunu anlamıyorum, milyon dolarlar kazanan futbolcular,
veya Oğuzhan rakip kalecinin özelliklerini, zaaflarını kasetlerden
izlemiyorlarmı???
Herşeye rağmen Beşiktaş ikinci yarının başlarında Jaremo'nun
ayağından yediği gole kadar oyun disiplinini bozmadı, fakat bir yan
top ortasından adam paylaşma hatasıyla Reis'in kafa golünden sonra
oyundan düştü.
Devreye 60'dan sonra Şenol Hocanın yanlış oyuncu
değişiklikleri girdi, Oğuzhan'ın oyundan çıkması yanlıştı hele 80'de
kurtarıcı olara sezon başı kadro yapılanmasında 4. santrafor olarak
düşünülen Mustafa Pektemek'in, Larin'den önce sahaya sürülmesi tam bir
skandaldı.
Sonuç olarak ligin 1/3'ünün tamamamlandığı bir dönemde
Beşiktaş kazanması gereken bir maçı daha kaybetti. Son haftalara
girildiğinde çok aranacak puanlar uçtu.
Başkan, yönetim ama öncelikle Şenol Hoca'nın ve tabi
futbolcuların kendilerini bir an önce toparlamaları gerek.