Beşiktaş dün gece Norveç'de Sarbsborg karşısına zor
koşullar altında UEFA Avrupa Ligi'nde tamam mı devam mı maçına
çıktı. Zor koşullar nelerdi; öncelikle ideal onbirinden 7 oyuncu
yoktu, rakip 5 puanlı ve maçı alırsa gruptan çıkmayı garantileyecek konumdaydı,
hava İstanbul'dan 20 derece daha soğuk, sürekli yağmur var ve zemin
sentetik çim.
Bu koşullara bir de sahadakilerin kafasında 2.5 gün sonra
oynanacak derbinin psikolojisi de eklenince benim maç önü düşüncem
Beşiktaş aleyhineydi. Hele düdük öttükden 47 saniye sonra müthiş bir
savunma hatasıyla Muhammed'in attığı golle yenik duruma düşülünce 90
dakikanın geleceği için endişelerim arttı. Ardından 6'da Karius'un
büyük hatasıyla 35 metreden gelen Heintz aşırtması maçın fişini çekti
o an için...
Tribünlerdeki 8 bin seyircinin çılgınca desteğinide alan
moralli Norveçliler farkı açmak için yüklendikçe yüklendiler, zemine
olan aşınalıkları, doğal fizik güçleri, hücuma çok kalabalık çıkmaları
Beşiktaşlıları zor durumlara soktu. Kaptanları Patrick Mortensen
devrenin bitimine kadar tek başına 3 net pozisyona girdi ve atamadı,
eğer bunlardan birini gole çevirseydi Beşiktaş'ın ikinci devredeki
geri dönüşü gerçekleşmezdi.
Norveç ekibi ilk yarı bunları yaparken Istanbul takımı ne
durumlardaydı bir bakalım... Kalede güvensiz bir Karius, geriden
oyunu kuramayan, sıkça pozisyon hatası yapan savunma, oyuna bir türlü
giremeyen Oğuzhan, dağınık sadece atletizm yapan Mustafa, iyi
niyetli ama gol bölgelerinde etkisiz Larin ve topu tutamayan, bir adam
geçemeyen Lens. Bir tek Ljajic'in gayreti, Dorukhan'ın çabası ve
Adriano'nun uzaktan şut denemeleriyle bu maçın altından kalkılamazdı.
Kaldı ki yedek kulübesinde Love'ın yanında kaleci Utku'nun dışında genç
takımlardan gelen 4 çaylak vardı...
Tek çare Şenol Güneş'in saha içine dokunması ve başta Lens
olmak üzere ilk yarı dökülen futbolcuların toparlanması
gerekiyordu. Nitekim 45 dakika boyunca havadan oynayan takım topu yere
indirdi. Larin'i Love ile değiştirdi, Oğuzhan sorumluluk aldı. Ljajic
etkinliğini arttırdı. Soldan Caner etkili ortalarına başladı,
savunma hattı ikinci bölgeye çıktı ve istenen baskı kuruldu.Tek
eksik ümitlendirecek goldü, o da 62'de Lens in mükemmel şutuyla
gelince maçın rengi değişti.
Rakip skoru korumak için dan-duna başlayınca oyun tek
kaleye döndü ve 66'da hücumda kaptırılan topla az sayıda yakalanan
Sarpsborg defansının arasına akıllıca yerden yapılan Lens ortasına
Love ayak koyarken Beşiktaş beraberliği yakaladı ve galibiyet için
morallendi..78'de sakatlıktan yeni çıkan Adriano yoruldu ve yerine
genç Fatih girdi...Bu dakikalarda Sarpsborg oyunu biraz dengeledi,
Beşiktaş'ın üstüne gitmeye başladı. Beşiktaş müthiş ikili mücadelerle
kazandığı topları kontra atağa dönüştürüyordu...
Bu dakikalarda Norveç ekibinin bir penaltısınında güme gittiğini belirtmeliyim,
Serdar Aziz'in Konya maçında rakibine müdahelesi, sonra malum gelişmelerin
yaşandığı pozisyonun sanki ikizini Lens yaptı. Tanrıya şükür VAR
uygulaması yoktu...
Bu şans anından sonra 90. dakikada Beşiktaş karşı atak
başlattı, sağdan topu sürükleyen Lens rakibini deparıyla geçti ve
ileri çıkan kalecinin üstünden Beşiktaş'ın hayata döndüğünü
perçinledi. Sarpborg 2 - Beşiktaş 3
Böylelikle siyah-beyazlılar, grubunda 7 puanla Genk'in arkasından ikinci sıraya yerleşti ve 2
hafta sonra Istanbul'da oynayacağı maç için avantaj elde etti. Malmö
karşılaşmasında alınacak bir beraberlik Beşiktaş'ı gruptan
çıkartacak...
Futbolda zafer kelimesini hiç kullanmam, pek de uygun
bulmam, sonuçta savaşmıyoruz, spor yapıyoruz. Ancak maç öncesi koşullar
düşünüldüğünde bu galibiyet anlamlıdır ve hele ilk 6 dakikada 2
farklı geriye düşülen bir maçın böyle bitmesi tek kelimeyle büyük
başarıdır...