Dün ve bir önceki gecelerde takımlarımızın Avrupa turnuvalarında
aldığı sonuçlar ve ortaya konulan futbol çoktan iflas eden ülke
futbolunun teyidi oldu..
Nasılmı?
1993,94 ve 95 yıllarında Serpil Hamdi Tüzün yönetimindeki Genç
Milli Takımlarımızın aldığı Avrupa şampiyonlukları ve ikincilikleri
2000 lerde Galatasaray ın UEFA Şampiyonluğunu ve Ulusal Takımımızın
Dünya 3. lüğünü getirmişti...Ama devamı maalesef gelmedi, çünkü son 20
yıldır futbolumuz Fatih Terim e teslim edildi ve 8 yıl önce
federasyonun başına Beşiktaş kulübünü her açıdan batıran başarısız
yönetici Yıldırım Demirören in atanması! ile çöküşün imzası atıldı..
Bu konu çok uzun, yazılar, sayfalar, kitaplar yetmez, uzun
yıllardır makalelerimi takip edenler düşüncülerimi bilirler..O
nedenle ülke sporunun ve tabi futbolunun kangren olmuş sorunlarını
bugünkü satırlarıma fazla taşıyamayacağım...
Gelelim dünkü Beşiktaş-Genk maçına: Bir tarafta Dünya ve Avrupa
Şampiyonalarına yıllardır katılamayan Türkiye nin temsilcisi, diğer
tarafta ise son Dünya Kupasında 3. olan Belçika nın Genk i, üstelik bu
takım 11 maç oynanmış liginde şu anda lider..
Bir diğer kriter, sahaya çıkan kadrolara baktım, Genk in yaş
ortalaması 23, buna karşın Beşiktaş ta ilk onbir oyuncuları Pepe,
Atiba, Love oynamadığı için ancak 30 a düşen rakam..Kaldıki Belçika
futbolu son 10 yıldır yeni yapılanmanın getirdiği kalkınmayla UEFA
sıralamasında ilk sıralarda, bunun meyvelerini yavaş yavaş alıyor,
ki bana göre son Dünya Kupasının "gönüllerin şampiyonudur"...
Sahanın içine girersek ilk 45 dakika oyunun tam hakimi Genk idi,
Beşiktaş bırakın gol atağını, ilk ortasını 28 de yaptı..23. dakikada
Samatta nın golüyle öne geçen Belçika ekibi 2 farkla öne geçecek
pozisyonlara yaklaştı..Demokratik Kongo lu Ndongala Kartalın sol
kanatını felç etti, bunda tabi son haftalarda çok formsuz olan Caner
in zaaflarıda rol oynadı..
Beşiktaş lı oyuncular sahada dökülme yarışı yaparken bu yarışa
katılmayan sadece Medel ve Gökhan idi, her ne kadar yukarıdaki
satırlarım gerçekciysede geçen sezon Şampiyonlar Ligin deki grubundan
yenilmeden lider çıkan Beşiktaş a bu görüntüyü yakıştıramadım...
İkinci yarıya Larin in yerine Love ı alarak başlayan
siyah-beyazlılar biraz kımıldadı , önde baskıyla başladı, skoru
çevirme isteğiyle riskde aldı, ama 69 da hatalı pasdan doğan
pozisyonda yine Samatta nın golüyle iki farklı geriye düştü..74 de
Love umut saçan golü attıysada 81 de Ndongala ve bir dakika sonra
Piotrowskki Genk i 4-1 e uçurdu.86 da Love Beşiktaş ın ikinci "şeref
sayısını" kaydetti ve iş önümüzdeki üç maça kaldı...
Özetle, Beşiktaş çok kötü oynadı, yenilgiyi hak etti...
Yazıma son verirken 3 soru sormak istiyorum, muhataplarına???
1- 3 haftadır bakıma alınan "İnönü stadının" zemini niye hala bu
halde??
2- Beşiktaş seyircisinin son 10 dakika yaptığı , oyuncular
arasında ayrımlaştırıcı tezahüratlar yakıştımı??
3- Genk in scout ekibi Kongo lu Ndongala yı nasıl keşffeti ve kaça
mal etti??
Ve, final sorum Fikret Başkana...
Son Genel Kurulda şahsen kendisine naçizane tavsiye ettiğim
"bir an önce Şenol Hoca ile bir basın toplantısı düzenleyin,
dedikodulara son verin " görüşüme niye saygı duymadında ,böylesine
önemli bir Avrupa Ligi karşılaşmasından 48 saat önce bunu
gerçekleştirdin??