Vida Beşiktaş'ı yaktı

Ali Kaya Soysal

Böyle bir maçın yorumuna  nereden başlayayım?

Bence 90 dakikanın tamamında rakibinden bir eksik oynamasına neden olan Vida dan girelim konuya..Avrupa'nın en tecrübeli 10-15  stoperinden birisisin ve bir zamanlama hatası yaparak topu  kaptırıyorsun Kayode'ye,  olabilir..Ama bırak gitsin, belki auta atacak, belki Karius kurtaracak, en kötü gol olacak, olsun, daha maçın başı,niye penaltıya sebep veriyorsun ve takımını 10 kişi bırakıyorsun..

Bu büyük bir hataydı ve bence maçın skoruna direkt etki etti..

Haydi diyelim bu talihsiz an yaşandı,yine de  Beşiktaş sahada kalan 10 kişilik kadrosuyla Gazişehir'le en kötü berabere kalırdı, hatta yenebilirdi..

Fakat bu dakikadan sonra Abdullah Avcı hataları başladı..

Hemen Gökhan, Ruiz, Caner le üçlü savunmaya dönmesi gerekirken ön libero Elneny'i stoppere çekerek 2. bölgeyi Gazişehir'e kaptırdı ve bir fazla oynayan rakibe bol gol pozisyonu verdi..26 da Twumas'ın direkten dönen topu, 30 da Kayode'nin % 99 luk fırsatı avuta atması ve 32'de Oğuz'un yine direkten dönen şutu bu tezime  örnektir...

İkinci yarıya yine büyük bir yanlışlıkla başladı Avcı..

Orta sahanın dinamosu, takımı öne taşıyan Dorukhan ile Elneny nin görev yerlerini değiştirdi, Dorukhan'ı  stopere çekti, Elneny i eski yerine gönderdi.Oysa Dorukhan bu pozisyonda çokta başarılı olmuştu, o ayrı..

Üstüne üstlük 58 de Güray'ın şutu ağlarla buluşunca maç Beşiktaş lı oyuncular açısından mental ve fizik açıdan bitti diyebilirim, fakat sahadaki görüntü hiç öyle değildi. Devamında, anti parantez , Gazişehir'in bu ikinci golünden önce Gaziantepli top toplayıcının topu çabuk abisine atması akıllı bir asistti, Beşiktaşlıların ise amatörlüğüydü.

2-0 dan sonra Avcının hatalarına bir yenisi eklendi, takımın en iyisi Dorukhan'ı çıkarttı ve Atiba oyuna dahil oldu....Aynı dakikada Elneny'i tekrar stopere çekti, 2-0 geriye düşülen bir oyunda buda bir hataydı bana göre, Arsenal'den kiralanan Mısırlı nerede oynayacağına şaşırdı, 65 dakikada 3 kez görev değişikliği yapılır mı??

74 deki bir pozisyonda VAR kararıyla Beşiktaş 9, Gazişehir 10 kişi kaldı, ki karar doğruydu..ama sahadaki Halil Umut Meler den değil , 1200 km uzaktaki Riva dan..geldi teşhis.

Ardından 79 da Chisipsah'ın golü VAR'ın 10 cm'lik   doğru kararıyla onaylanınca skor 3-0 a geldi..ve Avcı nihayet üçlü savunmaya döndü tam 70 dakika sonra...  Son bölümde Umut Nayır ve Atiba'nın 3 dakikaya sığan golleri 9 dakikalık uzatmada gelince maça heyecan kattı, Beşiktaş baskısı beraberlik golünü getirmedi, burada da şans faktörünün rolü var elbette.

Özetle , Beşiktaş 4 maçta 4 puanla kötü günler yaşıyor, ama esas önemli nokta kulübün içinde bulunduğu mali tablo.

Abdullah Avcı ya gelince;

Beşiktaş takımının teknik direktörlüğü O na emanet edilmemeliydi, bir çok sebep vardı bunun için.

Sayayım mı??

- Yıllardır taraftardan kaynaklanan antipati..

- 7 yıldır Beşiktaş maçlarında takımına vakit geçirme uğruna verdiği "yerde yatma" taktikleri.

- Son  olarak yardımcısı Orhan Ak'ı kulübe dayatması.

Bu bağlamda başkan Fikret Orman'a soruyorum.

Niye böyle bir tercih yaptın,  Kulübün bağrından çıkıp,  liglerde en fazla görev yapan teknik adam rekoruna sahip camianın yetiştirdiği değerlerden birisine niye şans tanımadın??

Mesela Rasim Kara'ya,  Samet Aybaba'ya, Mehmet Özdilek'e, hiç şans verilmeyen Ziya Doğan'a, Rıza Çalımbay'a, ve hatta (Pro lisansı var mı bilmiyorum) Gökhan Keskin'e???

O yüzden senelerdir yazıyor, söylüyorum

Beşiktaş ın, diğer kulüplerin ve federasyonun başına futboldan gelme ,işten anlayan, ama Atatürk ün "ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim" düsturunu ilke edinmiş insanların gelmesi gerek.

Öncekini bırakın malum, zaten,  şimdikine bakın , Nihat Özdemir.

Köprü, tünel,  hava limanı  gibi yatırımların ,birçok AVM'lerin müteahhiti , yakın zamana kadar  "ihaleye fesat karıştırmaktan" yargılanan biri.

Ulusal takımın ve Şenol Hoca'nın muhtemel başarılarının arkasına sığınacak bir oportünist..

Bu arada, yazımın başında değinmeliydim belki, affetsin beni öbür taraftan...

Dün ABC ailesinden Sayın Nahit Duru'yu kaybettik.

Aynı sayfaları paylaştığım bu ağabeyime  "ruhun şad olsun" diyorum. Demokrasi, aydınlık ve barış adına "Güle güle ağabey"...