Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) “resmi” verilerine göre, işsizlik ocak döneminde 1 milyon 259 bin kişi artarak 4 milyon 668 bin kişi oldu; beklentileri de aşarak yüzde 14,7'e yükseldi. Aralık döneminin işsizliği yüzde 13,5 seviyesinde, 4 milyon 302 bin kişi olarak kayıtlara geçmişti.<>
Genç nüfusta işsizlik 6,8 puanlık artış ile yüzde 26,7 olurken, 15-64 yaş grubunda bu oran 3,9 puanlık artış ile yüzde 15 olarak gerçekleşti. Bu durumda İşsizlikte Ocak 2019 rakamları ile grafiklerde de görüldüğü üzere 2009 krizindeki pozisyona dönülmüş oldu.
Gençler arası işsizlik ise yüzde 26.7 ile feci bir yere geldi. Her üç gençten biri işsiz…
Bu işsiz gençlerin yaklaşık 1,3 milyonu üniversite mezunu…
Toplumun geleceği için ciddi bir tehdit altında…
Çok üzücü…
İstihdam edilenlerin sayısı 2019 yılı ocak döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre, 872 bin kişi azalarak 27 milyon 157 bin kişi, istihdam oranı ise 1,9 puanlık azalış ile yüzde 44,5 oldu.
Bu dönemde, tarım sektöründe çalışan sayısı 345 bin, tarım dışı sektörlerde çalışan sayısı 526 bin kişi azaldı. İstihdam edilenlerin yüzde 17,0'si tarım, yüzde 19,9'u sanayi, yüzde 5,4'ü inşaat, yüzde 57,7'si ise hizmet sektöründe yer aldı. Önceki yılın aynı dönemi ile karşılaştırıldığında tarım sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,7 puan, inşaat sektörünün payı 1,6 puan azalırken, hizmet sektörünün payı 2,3 puan arttı. Sanayi sektörünün payı ise değişim göstermedi.
Mevsim etkisinden arındırılmış istihdam bir önceki döneme göre 223 bin kişi azalarak 28 milyon 14 bin kişi olarak tahmin edildi. İstihdam oranı 0,4 puan azalarak yüzde 45,9 oldu.
Mevsim etkisinden arındırılmış işsiz sayısı bir önceki döneme göre 170 bin kişi artarak 4 milyon 295 bin kişi olarak gerçekleşti. İşsizlik oranı 0,6 puan artarak yüzde 13,3 oldu.
Mevsim etkisinden arındırılmış işgücüne katılma oranı 0,2 puan azalarak yüzde 52,9 olarak gerçekleşti. Ekonomik faaliyete göre istihdam edilenlerin sayısı, tarım sektöründe 22 bin, sanayi sektöründe 82 bin, inşaat sektöründe 44 bin, hizmet sektöründe 76 bin kişi azaldı.
Kayıt dışı çalışma
Ocak 2019 döneminde herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna bağlı olmadan çalışanların oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,6 puan artarak yüzde 33,1 olarak gerçekleşti.
Tarım dışı sektörde kayıt dışı çalışanların oranı ise bir önceki yılın aynı dönemine göre 0,7 puan artarak yüzde 22,5 oldu.
Kronik İşsizlik:
T.Ü.İ.K verilerine göre son 19 yıldır resmi açık işsizliğin kronik seyri şöyle:
Aralık 2000, % 5.6
Ekim 2001, % 8.5
Aralık 2002 % 9
Eylül 2004, % 9.3
Mayıs 2005, % 9.5
Aralık 2006, , % 10.4.
Mayıs 2007, % 11.4
2008 sonu, %11,5
2009 sonu, %14
2010 sonu, %11,9
2011 sonu, %9,8
2012 sonu, %9,2
2013 sonu, %9.7
2014 sonu, %10,1
2015 sonu, %10,3
2016 sonu, %10, 9
2017 sonu, %12,9
Aralık 2018'de bir önceki yılın aynı ayına göre 3,1 puan artarak yüzde 13,5'e yükseldi.
Demek ki işsizlik süregelen ve fakat 2009, 2018/19 yıllarında olduğu gibi kriz dönemlerinde birden tırmanıveren kronik bir gerçeklik…
Ancak tüm bu oranlar TÜİK tarafından, iş aramaktan bıkanların, mevsimlik işçi ya da geçici çalışanların ve 3 milyonun üstünde ücretsiz “aile çalışanının” “çalışıyor” sayılması ile malul… Doğal olarak durum aslında daha vahim… Gerçek işsizlik rakamının 7,5-8 milyona ulaştığı söyleniyor…
Her ne kadar siyasal iktidar “ ben herkese iş bulmaya mecbur değilim” diyerek, sorunu üstlenmeye niyetli görünmese de, açılan onlarca "İstihdam ve Teşvik Paketi" var. Sanılıyor ki; vergi ve sosyal sigorta primleri ile oynanarak, genç işsizlere geniş istihdam alanları açılacak. Zaman zaman ülkenin "Gerice Kalmış Yöreleri" için açıklanmış olan bilmem kaç sayıdaki paket de "kabak tadı vermiş", yeni istihdam alanları yaratılamamış, bu paketlerden de kimsecikler bir şey anlayamamış, sadece “bazı uyanıklara” sermaye transferi ve nedensiz zenginleşme sağlanmıştı...
Sonuç:
Eveeeet… Son dönem sanayi üretimi %5,1gerilemiş ve İşsizlik son 10 yılın zirvesinde… Ve alınan yoğun göç de göz önüne alındığında, şimdiden orta vadeli ciddi bir planlamaya dayanan önlemler alınmazsa bu trend yükselerek devam edecek yara sosyal bir kangrene dönüşecek!!!
Son 5 yılda nüfus artış hızı ortalama %1.5 olduğuna göre, gerçekten istihdam yaratacak reel üretim tabanına dayalı, en azından %5’lik sürdürülebilir bir büyüme oranını öngören bir büyüme planlama stratejiniz olmalı. Zaten dünyayı yeniden keşfetmenin gereği yok. Keynes' ten beri herkes bilir ki; kitlelere yeni ve ciddi istihdam alanları yaratmanın yolu, ciddi, planlı ve eşgüdümlenmiş kamu yatırımlarından ya da selektif biçimde yönlendirilmiş özel kesim yatırımlarından geçer.
Ama, tabii, bu iş, son 10 yıl içinde, ulusal bütçe içindeki payı %20'lerden %8-9 lara düşmüş bir yatırım bütçesi ile ve de özel yatırımlar, gerekli hukuki ortam oluşturularak reel üretime ciddi biçimde özendirilmedikçe, yönlendirilmedikçe olmaz…
<>