Aydınlık ve hayırlı günler manifestosu

Dr.Noyan Umruk

Küresel güçlerin oyuncağı olmayacağımız,
 
Komşularımızla küresel merkezin çıkarları için dalaşmak yerine, uluslar arası ve bölesel ilişkilerde ulusal ve karşılıklı yararın esas olacağı,
 
A.B-D. ve NATOnun manipülasyonları ile sürekli aldatılıp ulusal güvenliğin tehlikeye düşürülmeyeceği,
 
Hepimizin özgür, demokratik ve bağımsız ülkenin yurttaşı olmanın onur ve gururunu taşıyacağı,
 
Kınalı kuzularımızın, yiğitlerimizin alçakça tuzaklara düşürülüp, şehit edilemeyeceği, masum insanlarımızın toplu katliamlara uğratılamayacağı,

Kadınlarımızın dayakla ölüm arasına sıkıştırılmaktan kurtulup dimdik durabileceği,
 
Gençlerimize dayak ve biber gazı yerine, hoşgörü ile yaklaşılacağı,
 
Çocuklarımızın kindar yada altın nesiller yetiştirmek gibi faşizan projelere kurban edilmesi yerine, özgür ve  yaratıcı insan kişiliğini geliştirecek bir eğitim sistemine kavuşabileceği,      
 Emekçilerimizin baskı, sarı sendika vb. tuzakları aşarak  özgür ve bağımsız sendikaları aracılığı ile seslerini duyurabilecekleri,
 
Tüm toplum kesimlerinin kitle örgütleri aracılığı ile demokrasiye renk ve can katacağı,
 
Her türlü inanç ve kültürün, yurttaşlık bilinci içinde özgürce yaşanabileceği,
 
Kutsal duyguların din simsarlarınca siyasi ve ekonomik çıkarlara âlet edilemeyeceği,

Tarafsız ve bağımsız yargının, adaletin kör testerelerle kesilip çöpe atılmasını engellediği,

 Aydınların, emekçilerin, gençlerin aşağılanıp, tutsak edilip, hapishanelerde çürütülemeyeceği,
 
 Medya, sanat, kültür ve bilimin baskı ve hakaretlerden kurtarılarak özgürleşebileceği,
 
Tarihi, kültürel ve doğal zenginliklerimizin rantsal dönüşümlere kurban edilmeyeceği,


150 yıllık parlamento deneyimize rağmenPost modern diktatör yaratmayı öngören ucube rejim değişikliğine, yeni bir yetmez, ama evet yanılgısı yaşanmadan dur denileceği,
 
Kent Konseyleri, Kalkınma Ajansları, Büyükşehir Yasaları üçgeninde oluşturulmasına olanak sağlanan, zamane diktatörüne muti derebeylikleri aracılığı ile ülkeyi küresel güçler için kolayca manipüle edilip, parçalanıp, yutulacak bir lokma haline getirmek yerine,  köyden, beldeden, belediyelerden özetle yerelden yukarıya doğru Herkese Demokrasinin yurttaşların katılımı, deneyimi ve denetimiyle geliştirilebileceği,
 
Ekonomik büyüklüklerin hakça bir bölüşümle geniş kitlelere yansıtılabileceği,
 
Cumhuriyetten bu yana toplumun engin özverisiyle oluşturduğumuz, saçı bitmemiş yetimin hakkı olan, ulusal gelirimize ve bağımsızlığımıza büyük katkı sağlayan ekonomik varlıklarımızın, topraklarımızın kişisel çıkarlar ve küresel bağlantılar doğrultusunda haraç mezat satılamayacağı, en azından stratejik önemi haiz olanların yeniden millileştirileceği,
 
Çoğu diplomalı olmak üzere her dördünden biri işsiz olan gençlerimiz ve işsiz emekçilerimiz için özel istihdam politikalarının yaşama geçirileceği,
 
Ülkenin ekonomik açıdan gerice kalmış yörelerinde, hiçbir sonuç vermeyen teşvik paketleri yerine,  devletin doğrudan, yöre coğrafya ve doğal kaynak zenginliklerine uygun üretim birimleri oluşturacağı, 
 
Üniversitelerin özgürleşerek ve özerkleşerek bilimsel, teknolojik sürecin ve sosyolojik gelişmenin yuvaları haline getirileceği,
 
Her gelenin bir tutam ot atarak çorbaya dönüştürdüğü temel eğitim sistemimizin bu konuda çok başarılı olan Finlandiya, Japonya gibi ülkeler de örnek alınarak aklın ve bilimin öncülüğünde yeniden düzenlenebileceği,
 
Tüm bunlar için,  ülkenin coğrafi, fiziki ve beşeri anlamda kaynak ve imkan envanterine sahip, bölgesel ve ulusal düzeyde sürdürülebilir bir kalkınma, sosyal ve teknolojik gelişme sürecini eşgüdümleyerek, küresel gerçekleri de göz ardı etmeden planlayabilen özendirici ve yol gösterici ciddi bir planlama örgütü ve anlayışının yeşereceği,
 
Böylece bu ucube rejim tartışmaları başladığında %7.2 iken süratle %11.2ye ulaşarak vatandaşın elini ve cebini yakan dünyanın en yüksek yıllık enflasyon oranı ve en büyük milli para değer kaybının denetim altına alınabileceği,

Nesebi gayri sahih, sahibi, kimin tarafından yazıldığı belli olmayan, Sevri yazanların eseri olduğu intibaını veren bu utanç ve esaret belgesinin müelliflerinin suratlarına çarpılarak Türkiyenin,1 mart teskere oylamasında olduğu gibi yeniden onurlu ülkeler liginde yerini almasını sağlayacak aydınlık ve hayırlı günler özlemiyle…