Dimyata pirince giderken, ülkeyi evdeki referanduma getirdiniz...

Dr.Noyan Umruk

Suriyede 6 yıldır iç savaş var. Taraflardan biri: Suriye.

Diğeri, kafaları bozulduğunda birbirlerine saldıran irili ufaklı bir sürü terör örgütü. En babaları IŞİD, El Nusra. 

Bunlar AB-D, bazı Arap ülkeleri ve Türkiyenin desteği ile neşvünema buldular.

İlk aşamada ÖSOyu söndürüp, El Nusrayı etkisizleştiren IŞİD Irak Ordusunu dağıtıp, önüne kattığı meşrebine uymayan milyonlarca insandan binlercesini kesip, diğerlerini göç ettirerek Musulu alıp petrol şeyhliğini ilan edip, bir yandan Bağdata, öte yandan Ayn-el-Arap odaklı olarak Kuzey Suriyeye yürüyünce BM kararı olmaksızın yine bir koalisyon zuhur ediverdi.

ZAMANE KOALİSYONLARI...


Millenium koalisyonları böyle oluyor. Önce yedi başlı bir canavar yaratıyorsunuz; sonra ihaleye çıkıyorsunuz. "Bu işten bize de belki bir şeyler düşer?" diyenler ya da patronu kızdırmak istemeyenler metazori koalisyona katılıyorlar. Ama bir bedeli var bu işin tabii… Örneğin koalisyonun patronu ve yamakları pek maliyete katılmak, askerlerini falan kullanmak istemiyorlar; kendi çıkarlarına göre sık sık taktik değiştirip taşeronlarını dımdızlak yolda bırakabiliyorlar; ama Bu iş uzun sürer, biz de ara sıra bombalarız falan diyerek taşeronları aracılığıyla bölgeyi ipotekleri altına almaya çalışıyorlar…

Bu arada yüz binlerce insan hayatını, milyonlarca insan evini barkını kaybetmiş, ne gam, yeter ki İsrail rahat olsun her zaman…

SONRA NE OLDU?
Esad güvenlik güçlerini hızla toparladı ve Rusya, İran, Hizbullah ve Irakın da desteğiyle karşı saldırıya geçti. Muhaliflerin imdadına bu kez dünyanın dört bir yanından, bazen kendi ülkelerinin istihbarat örgütlerince de taşınan on binlerce yabancı, ne idüğü belirsiz radikal cihatçı yetişti. Lakin Suriye dize getirilemeyince bu kez birbirleriyle kapıştılar.

Bu arada saldırıya geçen Suriye ordusu, terör örgütlerince kontrol edilen bir çok bölgeyi, Halep, Dera, Lazkiye, Hamada ve nihayet "Devrimin(!) Başkenti" Humusu geri aldı.. Bu, Suriye ordusu için büyük bir başarı, muhalifler için sonun başlangıcı oldu.

Irak ise hala IŞİD in merkez üssü Rakka ve Musul ile meşgul… Çok can kaybı var… IŞİD bütün gücü ile direniyor… Harekât yarıda kesildi…

BİZ GELELİM TÜRKİYENİN HALİ PÜR MELALİNE...
Koalisyonun hamalı Türkiye…3-3.5 milyonluk göçü alarak, dışsatım ve turizm başta olmak üzere ekonomik kan damarları tıkanarak, halkı refahından özveriye zorlanarak zaten taseronluğun maliyetini peşinen ödemekte. Getirisini almaya gelince, istediğiniz kadar bağırın, çağırın pek kaale alan yok.

Bu arada malum Arap ülkelerinin olası katkıları, IŞİD ve Barzani petrollerinin uluslararası ticaret kurallarına aykırı biçimde satışına aracılıktan doğan nema Ödemeler Dengemizin akıl almaz ölçüde kabaran Net Hata- Noksan kaleminde mi yer alıyor, yoksa başka yerlerde mi bilinmiyor…                                                          

Bu arada açık artırma ya da eksiltme devam ediyor:

* Önce, ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harfin; "Türkiye, muhaliflere eğitim ve ekipman(!) desteği verecek" sözleriyle baş müteahhidin Eğit-Donat sloganı örtüşüyor. İyi de, 2000 kişi civarında olacağı söylenen bu grup, kavun değil ki dibini koklayarak iyisini, kötüsünü ayırasın. Hele bir de silah vereceksin ellerine… Sonra da bunlar gidip IŞİDle savaşacaklar ha… Kendilerine verilen silahları IŞİDe satıp, kaçtıkları söyleniyor… Tuluat oynanıyor, proje çöküyor…

*Diğer maliyet unsuru da üslerin  IŞİDin rahatça bombalanması için koalisyon güçlerine açılması… İşte zurnanın zırt dediği nokta burası… Siz, kendisini bombalayacak güçlere üslerinizi açacaksınız, IŞİDin eli armut toplayacak… Nitekim toplamıyor, yarattığınız canavar sizi fena halde gagalamaya başlıyor…

İhaleden asıl beklenti… Esadın kellesi idi... Kelle meraklısıyız ya.

Bu takıntının da boyunuzu fersah fersah aştığı görüldü…

BOPçular ya da koalisyon ortakları bile Esad giderse ne olacağını gördüler… Üstelik bölgesel ve uluslararası koşullar da Esaddan yana. En büyük müttefiki Rusya, Ukraynada Batıya kafa tuttuktan sonra bölgeye, Akdenize tamamen iniverdi..

Diğer müttefik İran 5+1 Grubu ile anlaşıyor; Hizbullah her şeye rağmen Lübnanı kontrol ediyor. Yeni müttefik Mısır Ortadoğunun kilit taşı. Sisiye ilk desteği veren Suudi Kral Abdullah IŞİD, Nusra ve İhvanı terörist ilan ediverdi. Katarınız sessiz… Mahreç ülkeler(Profesyonel teröristlerini ihraç eden ülkeler) artık tehlikeyi önlemek için cihatçıları iyi tanıyan Esadı adeta yeniden tanırken, sizler iyice bir dışlanıverdiniz…

Ya güvenlikli bölge, uçuşa yasak bölge falan…  IŞİDin hava gücü yok ki; uçuşa yasak bölge kime karşı? Esada mı? Kusura bakmayın ama avucunuzu yalarsınız. Tren yine kaçtı.  Sizin Güvenlikli bölgenizin artık pek bir anlamı kalmadı. Göç tamamlandı.  ABD, Rusya, Suriyenin olur ve desteği ile güvenlikli bölge PYD-YPG tarafından sağlandı, alayişle! terk ettiğiniz bölgedeki son Türk toprağı da (Süleyman Şah türbesi) orada kaldı.

SONUÇ:

Tıpkı Irakta, Kıbrısta, Ermeni meselesinde, Arap sonbaharı ülkeleri Mısır, Libyada olduğu gibi evdeki hesap yine çarşıya uymadı.

Onların dediği dedik… Senin çaldığın düdük…

Ancak, Kobani-Afrin(Azez)yatay koridorunu, toplama  ÖSO yu mayın tarlasına eşek sürer gibi sürerek 70in üzerinde Memetçiğin şehadeti suretiyle güç bela 20 Km.lik  El Bap dikey koridoruyla kesip mahallenin namusunu kurtarmaya çalışıverdiniz…

İyi de hani aklınıza bir estiğinde Rakkaya, bir başka estiğinde Menbiçe yürüyüverecektiniz.

Solunuza baktığınızda Afrinde Rusya ve YPG, sağınıza baktığınızsa Membiçde ABD ve YPG… Gide gide referanduma gittiniz…     

İşte böyle isterik taşeronlar, başlangıçta  yığınakta yaptığınız hata ile oyunda açığa düşerken, ülkeyi de gelişmesi, refahı, güvenliği açısından telafisi yıllarca sürecek zararlara sokuverdiniz..,.

Yeni Osmanlı hayalleriyle Dimyata pirince giderken, ülkeyi evdeki referanduma getirdiniz…

İşte  Dünya Tiyatrolar Gününde sahneye koyabildiğiniz oyun…

Dileriz hayırlı ve kutlu olsun…