Ülke ekonomisinin habis uru cari açıktı. Lakin dış borç, büyüme, bütçe açıkları ile ur metastas yapıp vücudu sarıyor…
Aşırı dışalıma( önemli bir bölümü sermaye ve ara malı, enerji gibi doğrudan ekonomik büyüme hızıyla ilintili olan bu yapısal yaranın tedavisi için orta vadeli bir planlama şart)dayalı büyüme modelinin kaçınılmaz sonucu cari açık…
Üstadlar, Cari Açık/GSMH oranının %10a ulaşmasını duvara çarpma belirtisi olarak belletirlerdi. Çoktan aşıldı… Bu açıdan dünyada en kötü durumda dördüncü ülkeyiz. Rakiplerimiz Kenya, Mozambik, Moğolistan…
Yaklaşık 80 milyarı kısa vadeli olmak üzere, 450 milyar USD cıvarındaki dış borcun 208 milyarı özel sektörün. Özelleştirme maceramızın hazin sonu …
Büyüme hızı %3-4lerde (Çinde bu oran % 7.2… Önerilen 3de olmaz beş tane doğurganlık tavsiyeleri, 3-5 milyon Suriyeliyi düşünürseniz:
Net Büyüme Hızı=Büyüme Hızı-Nüfus Artış Hızı sıfıra müncer olmak üzere... Uluslararası karşılaştırmalı sonuç yukarıda görülüyor...
BÜYÜME ORANI BU DENLİ NEDEN GERİLİYOR?
*Dışsatımınızın yarıdan fazlasını yaptığınız Avrupa özellikle Almanya ile ilşikiler ağır krizde,
*Diğer dışsatım seçeneklerinizle, Irak ve Suriye ile kanlı-bıçaklı oldunuz.
İran tepkili, İran ve Rusya doğal gaz fiatlarında insafsız davranıyor… Rusya yine sebze ve meyve ithalatı konusunda kedinin fare ile oynadığı gibi oynuyor… En sonunda baklayı ağzından çıkardı:Hayvancılığını öldürdün oradan, buradan taaaUruguaydan hayvan alıyorsun… Sen hayvanı benden al, bende domatesi senden almayı düşünürüm…
*Gelir dağılımında orta ve düşük gelir gruplarına yönelik hiç bir iyileşme yok.İç talep ve dolayısı ile tüketim frenlendi. Emekçi ve emekliler ile iktidar eliyle sağlanan servet transferi sonucu birden zenginleştirilen katmanlar arasında makas hızla açılıyor. En fazla 7-8 kat olması gereken en yoksul, en zengin katmanlar arasındaki gelir farkı, OECD verilerine göre Türkiye için 14. Kesmiyor: Yandaşlara ha bre mali aflar, memura, emekliye üçün biri … Oysa asıl tüketici grup yoksul kesimler…Keynes böyle diyordu…
Varılan nokta: Talep daralınca, reel ekonomide, tüm sektörlerde başta imalat sanayi, tarım, turizm vb.ciddi kan kayıpları…
Bütün bunlara rağmen, Türkiyede, habis urlara karşı bağışıklık sağlayan yararlı bir ot, bitki vardı: Bütçe Dengesi
İşte bu ot bitmiyor artık. Çünkü bu ot büyüyen ekonomilerde bitiyor. Büyüme ve gelir artışı hız kesince tüketim de geriliyor. Vergi sistemi, adaletsiz, tüketim üzerinden alınan dolaylı vergilere dayanmışsa, bütçe gelirleri düşüyor. 60 liralık rakıyı 160 liraya satamıyorsunuz… Millet rakıyı, sigarayı kendi imal etmeye başlıyor…
İşte size dolaylı vergi sisteminin ilginç oyunu, bumerang etkisi…
Sonuç:
Uzun süredir ilk kez ciddi bir bütçe açığı...
İşte bu bağlamda, dış borç, cari açık, düşük büyüme ve açık bütçe sarmalının ülkeyi kriz bataklığına iyice çekme olasılığı çoğalıyor.
Çare, ödemeler dengesinin net hata noksanlar kalemine kaynağı ve ne bahasına olduğu meçhul milyarlarca dolar girmezse, Babalar gibi satmak için mal bulmuş mağribi gibi sarınılan Varlık fonu da fos çıkarsa (ki pek müşterisi yok gibi görünüyor…) yandı gülüm keten helva…
Tek çare vur abalıya halkın sırtına, gelsin dolaylı vergiler. Ete, süte, benzine, sigaraya, içkiye…
İşte, size bir vergi fıkrası: Temel uluslararası bir toplantıdadır. Halktan toplanan vergilerin nasıl kullanıldığını anlatacaklar, birbirlerine.
Amerikalı konuşmacı söz alır: Biz önce yere bir çizgi çizeriz ve topladığımız vergileri havaya atarız... Çizginin soluna düşen paralar halka hizmet olarak geri döner, sağda kalanla devlet yatırım yapar.
Avrupalı söz alır : Biz de yere bir daire çizeriz... Toplanan vergileri havaya atarız. Dairenin dışında kalanı halkın gönencini artırmak, dairenin içine düşeni devlet harcamaları için kullanırız...
Sıra Temeldedir: Ula uşaklar ne güzel anlattinuz daa. Keşke piz da sizun çirkefluklerunuzi değil da habu usulünüzü alsak... Bizde daha kısa oluyi bu işler... Oyle yere çizgu, mizgu yok... Pizda höçümet halktan toplayı vergileri, atayı havaya. Yere düşenler kendularına, eşe, dosta, akraba-i talukata... Kalanları da, halk pekleyi ha pekleyi, ha piza da bi şeyler duşer deye...Tipkisuna findukta olduğu gibu…
Demokrasilerde çare tükenmez… Hayırlı sonbaharlar…