Gerçekten millet olan milletler tarihlerinin kritik dönemeçlerinde millet olabilme sınavlarına zorlanmışlar ve de uzun vadede varlıklarını millet olarak sürdürebilmişler, bu sınavlardan sonul (aposteriori) anlamda başarıyla çıkabilmişlerdir.
Tarihten Örnekler:
Doğal olarak tarihin de sınamasından geçen bu genellemenin örneği özellikle sonu li lı takılarıyla bitmeyen Türk, İngiliz, Fransız, Alman, İtalyan vb. milletler…
Örneğin;
*Fransızların, 1936da ekonomik kriz içerisindeki Avrupada yükselmekte olan faşizme karşı oluşturduğu Front Populaire(Halk Cephesi), emekçiler için 40 saatlik çalışma haftası, ücretli yıllık izin vb. sosyal politika önlemleri ile işsizliğe savaş açmış,
*Bu Halk Cephesi geleneği daha sonra Nazi işgaline karşı verdiği etkin mücadele ile ünlenen La Resistance Direniş Örgütünün nüvesini, çekirdeğini oluşturmuştur.
*İtalyan tarihi bu tür milli ittifakların örnekleri ile doludur. İtalyan Birliği(Risorgimento- Diriliş ya da Yeniden doğuş), 1886da Napolyon Fransasının yayılmacı saldırılarına karşı bir halk lideri Garibaldi, yurtsever devrimci bir aydın Mazzini ve Sardinya kralı II. Vittorio Emanuele önderliğinde sağlanmıştır.
*1970lerde Hristiyan Demokrat lider Aldo Moronun öldürülmesiyle vahşice engellenen, Berlinguer liderliğindeki İtalyan eurokomünistleri ile Tarihsel Uzlaşma,
*1980lerde Penta Partito( Siyasi yelpazenin tüm eğilimlerini kapsayan beş partili koalisyon),
*2006da arkasına aldığı büyük küresel desteği, sahip olduğu geniş medyatik güçle pekiştiren Berlusconiye karşı, Prodi önderliğindeki Zeytin Ağacı (merkez-sol) kazandığı zafer…
*Tarihimiz ise, Kurtuluş Savaşımızın provası niteliğindeki destansı Çanakkale savunması ve zaferi ile 1915lerde başlayıp 1923lere kadar uzanan Kuvayi Milliye sürecinde, çağları aşan bir liderin önderliğindeki geniş bir milli koalisyonun zafere ulaşması sonucu, tüm mazlum milletler için eşsiz bir örnek oluşturmuştur.
Tesbitler:
*Özellikle son 15 yıldır milleti ümmete hızla dönüştüren AKP iktidarı ve başkanı Türkiyede değişmeyen tek şey…
* Bu tek şey iç politikaya yönelik kuru sıkı, teatral meydan okumalar dışında, son tahlilde emperyalizmin taleplerine, özetle Türkiyenin ve Türk milletinin siyasi, fiziki ve moral anlamda küçültülmesine eşyanın tabiatı icabı boyun eğmekte…
*Zaten sisteme angaje olarak oluşturulmuş bu tek şey, yaratılacak büyük Kürdistanın hamisi ya da Konfederasyonun başı siz olacaksınız… havucu ile Ortadoğu bataklığında gayri meşru ortaklıklar, ahlaksız tekliflerle evdeki bulguru, emperyalizmin kendisine asla yedirmeyeceği Dimyatın pirinci için riske etmekte,
*Ve artık, açıkça görülüyor ki, bu tek şey, sadece, millet ve cumhuriyet karşılığı, Alla Turca dikta başkanlık ve Anadolu Federasyonu yada Ümmet liderliği ve de bir sürü hukuksuzluğun, yolsuzluğun hesabını yargı önünde vermekten kurtulmak düş ve hırsı ile motive olmaktadır.
İşte bunun için, gerçekten millet olduğumuzu kendimize ve dünya aleme göstermekten başka çare kalmamıştır…
Başta muhalefet partileri olmak üzere gidişattan kuşku ve giderek korku duyan tüm güç ve kesimlerin ideoloji ya da siyasi eğilim ve tercihlerini bir sonraki döneme erteleyerek bağımsızlık, eşitlik, özgürlük ve adalet yolunda karşılık beklemeden, ikbal aramadan kurbağanın yavaş yavaş ısıtılan suda pişirilmesi misali yıkılan Cumhuriyeti ve kurumlarını rehabilite etmek, onarmak programında birleşmeleri, bütünleşmeleri ve de bu ideali geniş kitlelere taşımaları gerekiyor…
Yoksa, köprüden önce son çıkışta, Cumhuriyetin ve Milletin vebali tüm kayıtsız kalanların olacak, çocuklar babalarına Baba harpte, büyük felakette ne yaptın? diye mutlaka soracaklardır!