''Yerli-Milli'' yeni yılımız kutlu olsun dostlar...

Dr.Noyan Umruk

Bizde her bir şey “Yerli-Milli”… Mesela 10’ar yıl süren etnik (PKK) ve ümmetçi (Cemaat) ve nihayet birden milliyetçi kesilip de MHP ile koalisyon modelleri de “Yerli-Milli”…

Mesela ekonomi “Yerli Milli”

Mesela bir cep telefonu alabilmek için 2 ton domates üreten ve satan ekonomi “Yerli-Milli”…

Yıllardır yabancının parası ile ayaktayız. Yıllardır yabancının parası ile büyüyoruz. Yıllardır yabancının malı ile refah yaşıyoruz. Ürettiğimizden çok fazlasını tüketiyoruz. Açığımızı da yabancı kapatıyor… Ama yine de kanlı dolar yerine Türk parası da “Yerli-  Milli”

Rant dağıtım-haksız servet transferi modeli de “Yerli-Milli” …

Kentsel dönüşüm, ucuza kapatılan gayrimenkullerin birden yükseltilen kat müsaadeleri, emsallerinden çok yüksek meblağlara, ödemeleri hazineden garanti edilerek yap-işlet-ödet yöntemiyle ihale edilen yollar, Deli Dumrul köprüleri, hastaları müşteriye dönüştüren şehir hastaneleri, hava alanları, dereler, madenler, haraç mezat satılan Cumhuriyetin fabrikaları…Batan geminin malları  “Yerli- Milli”… 

Mesela sanayi “Yerli-Milli”…

1'nci Ana Bakım Merkezi Sakarya ili Arifiye ilçesinde 1 milyon 804 bin metrekarelik çok değerli(!) bir arazide,1975 ten itibaren yarım asırda oluşmuş bir savunma sanayi kompleksi...

Bu kompleks halen 30 subay, 50 astsubay,22 uzman çavuş, 112 memur, 714 işçi çalıştırmakta...

Böyle bir kompleksin bu gün yeniden kurulması 20 milyar dolarlık bir yatırımı gerektiriyor...

*Bu gün büyük ölçüde ulusal bilgi, teknoloji ve mali kaynakla sıfırdan başlayarak üretilen TSK'nın elindeki en orijinal silahlardan biri olan, ihraç da edilebilen ünlü FIRTINA OBÜSLERİNİ seri olarak üretmiş ve üretmekte.

Ayrıca;%100 milli imkanlarla

*Gündüz ve gece görüş dürbünleri,

*Tank ve zırhlı araç paleti üretimi

* Leopard 1 ve 2 başta olmak üzere tank modernizasyonu devam etmekte.

*Savunma Sanayi Başkanlığına bağlı(ASFAT) Askeri ve Fabrikalar A.Ş ile birlikte 500-700 milyon dolarlık bir yatırımla 6 ay içerisinde milli ALTAY tankı seri üretimine geçebileceği bizzat Milli Savunma Bakanlığınca deklare ediliyor...

Şimdi ülke sanayi ve güvenliği açısından böylesine hayati ve stratejik öneme sahip sanayi kompleksinin,  söylenildiği üzere, Ethem Sancak ve Katar girişimine sunularak özelleştirilerek “Yerli-Milli” yapılacak ve tıpkı Cumhuriyetin Uçak Fabrikalarının kapatılması gibi büyük aymazlıklarından biri olarak tarihin dramatik sahifeleri arasında yerini alacak…

Buyrun buradan yakın! 2019 yılında geçerli olacak asgari ücret de “Yerli-Milli”…

Asgari ücret, 2019 yılında asgari geçim indirimi dahil (AGİ) brüt 2.558 lira, net 2.020 lira(381 dolar ya da 336 avro)… Net asgari ücret 417 TL(%26) artırılmış oldu. Fransa'da Sarı Yelekliler'in beğenmediği asgari ücret 1386 avro idi.

Avrupa Birliği Ülkelerinin Asgari Ücretlerine baktığımızda ise ortalama asgari ücret 876 Euro. Listenin en üst sırasında 1 687 Euro net asgari ücret ile Lüksemburg’u görüyoruz, Lüksemburg’u 1430 Euro ile Hollanda takip ediyor. İrlanda’da 1 509 Euro, Belçika’da 1516 Euro, Fransa’da 1 386 Euro, Almanya’da ise 1 102 Euro net. (Kaynak için tıklayın)

Üstelik Avrupa’da asgari ücretle çalışanlar, çalışan nüfusun ortalama %7'si iken, Türkiye’de bu oran %43… Yani çalışan nüfusun yarısına yaklaşan milyonlar…

Böylece gelir dağılımındaki ciddi adaletsizlik aynen sürdürülerek, bu konuda da “Yerli- Milli” olmaya devam edildi…

Oysa TÜİK'in bile önerdiği asgari ücret 2213 TL idi.

Bir yil önce 400 dolar olan asgari ücret şimdi 381 dolar oldu... İşverenler mutlu ama, siz şimdi asgari ücretin artırıldığına ciddi ciddi inananlardan mısınız?

Asgari Ücret 2.020TL

4 kişilik bir aile günde 3 öğün sadece 1 simit 1 çay içse ayda 990TL
1000TL kira
30TL su

Para bittiiii…

Doğalgaz Yok
Elektrik Yok
Telefon Yok
Sağlık Yok
Giyim Yok
Gıda Yok
Servis Yok
Okuyan çocuğa para Yok
Yol parası Yok
Gezme Yok
Benzin Yok

Dört kişilik ailenin kasım ayı açlık sınırı 1.943 TL, yoksulluk sınırı 6.328 TL 

(Kaynak için tıklayın)

Böylece asgari ücret açlık sınırına teğet geçmiş oldu...

Şimdi maaşı 4000 TL olan imamlardan bazıları, asgari ücretlilere sabrın sonunun selamet olduğunu, bu ücreti kendisine layık görenlere şükretmeleri gerektiğini falan anlatacaklar..

*Mesela; yargı da “Yerli-Milli ”…

Önce talimat yüksek yerden geliyor; medya suçluyor, çanta taşıyor, kamuoyu oluşturuyor; tutuklatıyorsun, “hele bi” içeride yatsın diyorsun, sonra delil arıyor ya da yaratıyorsun… Bu işi, eski ortak dış mihrakların da katkısıyla daha iyi beceriyordu ya, şimdilerde pek bi yüze göze bulaştırılıyor… İnsanlar aylarca, yıllarca iddianamesiz içeride yatıyor… Sonra ya 17- 25 Aralık falan gibi “bi şi’ler” oluyor; Anayasa mahkemesi ortaya çıkıyor, birden yıllarca süren adaletsizliği keşfediveriyor…

Ve de aynı süreç elde edilen tecrübelerle istim arkadan gelsin mantığı ile eski ortaklara uygulanıyor… Bu arada kafanızı bozanları da atıyorsunuz bu cadı kazanının içine mesele halloluyor… İşte size “Yerli-Milli adalet”

*Mesela eğitim, kültür-sanat falan da “Yerli- Milli”…

Alttan alta ümmileştirilme süreci devam ederken, giderek ihvanlaşıp, selefileşmeye doğru koşar adımlarla gidişat da “Yerli-Milli”…

Aleyküm selam, bu ne güzel kelam.. Disleksi, öğrenme özürlü çocuklar yetiştirmeye devam…

Kültür, sanat da soruşturmalara, ağır hakaretlere maruz bırakılan sanatçı ve aydınlarla “Yerli-Milli”…

*Mesela; hayırsever iş adamları da “Yerli_Milli”

Ülkenin ve cumhuriyet boyunca bin bir emekle oluşturulan tüm kurumlarının köküne kibrit suyu ekildikten sonra ortaya çıkan cukka ittifakı da “Yerli-Milli”… Pek revaçta zat-ı muhteremler… Milletin orasına burasına meraklı Cengiz-Mengiz’lerden, cari açığı kapatma kahramanı Reza-Meza’lara kadar bissürü…

*Mesela neresi doğru olduğu bir türlü anlaşılamayan uluslararası ilişkiler süreci de “Yerli-Milli”

Ülkeyi, her geçen gün Ortadoğu bataklığının içine çeken, milyonlarca envai çeşit sığınmacıyla Avrupa’nın tampon bölgesi, toplama kampı haline getiren, “0” sorundan başlayarak, her Allahın günü, her önüne çıkan yeni durumla adeta labirente düşmüş gibi içinden çıkılmaz sorunlar üreten dış politika faciası da “Yerli-Milli”… 

*Mesela; kadınlarımız da“Yerli-Milli …”

Kadınların, kızların fazla masraf etmeden bir an önce küçücük yaşta everilmesine, kaç yaşından itibaren elinin, dizinin tutulup tutulamayacağına,  ölümünden kaç saat sonraya kadar öpülebileceklerine, kimin kiminle everilebileceğine, kaç çocuk doğurmaları gerektiğine, çalışan kadınların nasıl namuslu sayılabileceklerine, kadınların en iyisi hiç çalışmayıp, evlerinde oturup çoluk-çocuk falan bakmasına falan en üst makamlar ya da ulema karar vermesi “Yerli-Milli”…

* Mesela; anayasa da “Yerli-Milli” …

Nasıl mı? Ahalinin efsunlanmış bölümünün umurlarında değil…Ne önemi var ossunda nassı ossa ossun… Altı kaval, üstü şişhane ossun mu?… Ossuuuun, yeter ki sonunda şapkadan tavşan çıkacağına başkan çıksın…

Ammaaa başkan da “Yerli-Milli” başkan ossun haaa…

Başkan sarayda otursun…

Sarayı eş, ahbap, yakın, dost ve dalkavuklarıyla doldursun…

Her naneye maydanoz ossuuun…

İhale, mihale neyim, kupon arazi, hazine, varlık fonu, enflasyon, resesyon, stagflasyon falan filan da damattan, başkandan sorulsun…  

Memur-müdür, hakim-makim, rektör-mektör, vali-mali, mıhtar-dindar- kindar neyim hebisinin nefes alışlarından bilem habarı ossun…

Ezcümle kodu mu oturtsun…

İleride halife falan da ossa ossun...

Haaa bir de medya “Yerli Milli”…

Tek merkezin sesi, Ööle ulu orta her bir şeyi yazmayacak, göstermeyecek… Başkan’ı yakinen takip edecek, aslanlar gibi kükremelerini ekranlardan eksik etmeyecek… Çıkıntılık edenleri hedef gösteriverecek… Ahali de, Alis Harikalar Diyarı'nda yaşadığını algısını yaratıp millet bahçelerinde yuvarlanmasını sağlayacak…

Ohh be… Ne diyelim? 2019 hoş gelsin de boş gelmesin… Dileyelim millet, aklını başına toplasın da tam bahara girerken laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ve ne yaptığını bilen, planlı-sürdürülebilen bir kalkınma hızı ile büyüyen ve refahın adil olarak paylaşılacağı bir süreç için ilk adımlarını atsın…