Adalet ve siyaset

Hasan Güneş

Adalet; belli bir toplumda, belli bir tarihsel dönemde bir toplumsal olgunun adil sayılması yoluyla korunması durumuna verilen isimdir.

Kuşkusuz, adalet her ülke gibi ülkemiz için de önem taşımaktadır. Özellikle, adaletin siyaset ile bağlantısının açıklanması elzemdir.

İlk önce, ele alınması gereken konuların başında adaletin bir ülke için öneminin ne olduğu ve uygulamada yansımalarının neler olduğunun belirlenmesidir.

Kuşkusuz, bir ülkede güçler ayırımı ilkesi demokrasinin vazgeçilmez ilkesidir. Adalet kapsamında yargı önemli bir yer tuttuğu bilinen bir gerçektir.

Başka bir ifadeyle, yargının bağımsızlığı adalet kapsamı içerinde değerlendirilmelidir. Bütün bu anlatılanlar yargının bağımsızlığının yitirilmesinin toplumsal, siyasal sonuçlarının neler  olacağını gündeme getirmektedir.

Bu konuda söylenecek en önemli husus yargı bağımsızlığının olmaması  yurttaşların psikolojik durumunu etkilemesidir. Çünkü yurttaş ülke yönetimine ilişkin bilişsel çelişki yaşamaktadır. Bu da yurttaşların topluma yabancılaşmasına neden olmaktadır.

Bu durum da demokrasinin güvencesi olan sivil toplum örgütlerinde daha yoğunlaşan bir oranda örgütleşmeyi beraberinde getirmektedir.

Diğer taraftan, yargı bağımsızlığı açısından adaletsizlik ülkenin yönetimine ilişkin meşruiyet tartışmalarını beraberinde getirmektedir. Bu durum da yurttaşların siyasal davranış açısından oy verme davranışı dışında seçenekleri araştırmasına neden oluyor.