Adokrasi, "çevreye uyma yeterliği olan bir örgüt yapısı ve yeteneği anlamına gelmektedir. Eğer örgüt olarak okul etkili olmak istiyorsa çevreye uyum sağlamak zorundadır. Okullar, çevreye uyum sağlayamaz ise varoluş nedenlerini etkin biçimde sürdüremezler. Bu varoluş nedenlerinden başında öğrencilerin sosyalleşmesi, bilinçli üreticiler ve tüketiciler olması; ayrıca kültürlenmeleri ve kültür yaratmaları gelmektedir.
Çevre ve uyum bağlamında ele alındığında okullarımızı en başta bilgi toplumu özelliklerini taşıma yolundaki çabaların yeterli olup olmaması etkilemektedir. Kuşkusuz, böyle bir toplumun temel özelliklerinden biri bilgisayar kullanma becerilerine sahip öğrencilerin yetiştirilmesi gelmektedir. Ancak, okullarımızda bilgisayar araç ve gereçlerin yeterli bir düzeyde olmadığı bilinen bir gerçektir. Yine, bir okulu ziyarete gittiğinde bilgisayar laboratuvarında bir bilgisayarın dışında diğerlerinin arızalı olduğu yazarın dikkatinden kaçmamıştır.
Diğer taraftan, okullarımızı değişmeye iten güçlerden biri gelişen örgüt ve yönetim kuramları gelmektedir. Ancak, maalesef okullarımız halen 1900lerin anlayışıyla yönetilmektedir. Vurgulanması gereken okul yöneticiliğinin ülkemizde meslekleşmemesidir. Bu durum da okullarda örgütsel ve yönetimsel sorunların doğmasına neden olmaktadır. Tabii ki, sorun öğrencilere yansımaktadır. Öyle ki öğrencilerde istenen tutum ve davranışlar elde edilememektedir.
Yine, değişen işgören beklentileri diğer örgütleri olduğu kadar okulları da etkilemektedir. Başka bir ifadeyle, okulları bu hususta uyum sorunu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Değişen öğretmen beklentileri arasında okul yöneticilerinin demokratik tutum ve davranışlara sahip olması gelmektedir. Bu noktada, okul yöneticilerinin katılımcı bir anlayışa sahip olması gelmektedir. Ancak, okullarımızda okul yöneticilerin öğretmenleri karara katmadıkları bilinen bir gerçektir.
Okullarımızı değişmeye iten güçlerden biri de gelişen yeni öğretim ilke ve yöntemleridir. Bu yöndeki gelişmelere uyum sağlanması öğrencilerimizin etkili öğrenmelerinde önemli bir etkendir. Ancak, okullarımızda halen çoğunlukla anlatım ve soru cevap yöntemleri kullanıldığı bilinen bir gerçektir. Oysa, çağdaş ülkeler bu sorunu çoktan aşmış durumdadır.
Diğer taraftan, okullarımızı değişmeye iten güçler arasında çağdaş siyasi liderlerin yetiştirilmesi yönünde gelişmeler gelmektedir. Oysa bu alanda da sorunlarımız bulunuyor. Maalesef, üniversitelerimizdeki öğretim elemanları yetersiz olduğu gibi; bu alanda yetişen öğrenciler siyasi liderlik bağlamında kendilerine yer edinememektedirler.
Vurgulanması gereken hususlardan biri de çağdaş dünyanın gerektirdiği bir biçimde öğrencilerimizin demokratik tutum ve davranışlarla yetiştirilmesidir. Ancak, değil bu yönde öğrencilerimizin yetiştirilmesi tam tersi bir durumda yetiştirildiği bilinen bir gerçektir.
Yine, ülkemizin gelişmesi bir ölçüde yenilikçi ve kültür yaratan öğrencilerin yetiştirilmesi ile olasıdır. Ancak, çevrelerindeki değişmelere uyum sağlamayıp gerekli değişmelere uyum sağlamayan okullarımız ile olası mıdır?