Önyargılar adil olmayan koşulların korunup sürdürülmesine hizmet ederler; ve akılcı bir toplumun kurularak mutluluğun gerçekleştirilmesine engel olurlar. Çünkü, onlar çıkarlarına uygun olduğu için, yürürlükteki düzeni koruyup sürdürmek isteyenlerin bu amaçlarına uygun düşen görüşleridir.
Toplumda hangi ön yargılar ve yanlışlar adil olmayan koşullara hizmet etmektedir? Tabii ki bu soruya çok farklı boyutlarda bakılabilir. Ekonomik, toplumsal ve siyasal ve eğitim açısından bakılabilir.
Kuşkusuz, söylenecek en önemli konu küresel ekonomiye uyum sağlamanın en iyisi olduğu anlayışı, ön yargısı toplumsal gerçeklikle uyuşmuyor. Çünkü, 17 milyon yoksulun yaşadığı bir ülkenin küresel ekonomiye uyum sağlaması mümkün değil.
Diğer taraftan, ailelerde çocuk yetiştirmeye ilişkin belli önyargıların olması çeşitli olumsuzluklara gebe. Çünkü, süper egonun gelişimine ağırlık verip, ego ve duygusal gelişimine ağırlık vermeyen bir anlayış otoriter kişiliklerin ortaya çıkmasına neden olmaktadır.
Yine, siyaset kurumu için söylenecek konular da bulunuyor. Muhafazakar ideoloji her fırsatta AKP iktidarı tarafından en iyi, olumlu bir fikirmiş gibi yaygınlık kazandırılmaya çalışılmaktadır. Ancak, insan doğası ve demokratik değerlerin aksi yönde bir işlev gördüğü bilinmektedir.
Diğer taraftan eğitim sistemi için söylenecek çok husus var. Çünkü, neoliberal/dinsel eğitimin en iyisi olduğu AKPlilerce ifade ediliyor. Oysa, böyle bir anlayışın toplumumuzun gerçekleriyle ilgisi bulunmamaktadır.