Düşünce özgürlüğü, duygu özgürlüğü ve zamanı daha iyi kullanma özgürlüğü, katı anlamsız kurallardan kurtulma özgürlüğü olarak algılanan özgürlük ile eğitim ilişkisinin tartışılması önem kazanmaktadır.
Daha özgür, yaratıcı, üretici yurttaşların kendilerini daha mutlu hissettikleri bir toplum düzeni yaratmak için bir çok eğitimsel etkenlerin değişmesi gerekmektedir.
Bu eğitimsel etkenlerin başında müfredat programı gelmektedir. Maalesef, müfredat programı Neo-liberal ve İslami öğeler taşımaktadır. Neo-liberallerin ülkemize biçtiği müfredat programı öğrencilerin kendileri olmamalarına neden olarak onların özgürleşmelerine engel olmaktadır. Ancak, öğrencilerin kazanması gereken farkındalığın dayatmacı bir müfredatla zihniyeti kazanması mümkün olmadığı için özgürleşmesi imkansız.
Diğer taraftan, özgürlük bakımından çocukların/gençlerin duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmesi gerekmektedir. Ancak, ebeveynlerle birlikte halen okullarda bazı eğitimcilerin otoriter tutum ve davranışa sahip olması öğrencilerin özgürleşmelerini engellemektedir. Çünkü, baskı çocukları gençleri korkutmakta ve sonuçta bu durum onları iletişimsizliğe mahkum etmektedir.
Kuşkusuz, bireyin var oluşunu yaşaması toplumsal anlamda olumlu yönleri bulunmaktadır. Ancak, var oluşunu yaşayan kişiler özgür olabilir. Böylece özgür bireylerden oluşan toplum daha dinamik bir toplumsal bir yapıya kavuşabilir. Çünkü, ancak böyle bir toplum yenilik yaratabilir, yeniliklere uyum sağlayabilir. Kuşkusuz, özgür bireylerin yetiştirilmesi eğitim sisteminin birtakım niteliklere sahip olmasını gerektirmektedir.
En başta ezberci eğitime son verilmelidir. Çünkü ezber eğitim öğrencilerin düşünmelerini engellediğinden özgürleşememektedirler. Düşünemeyen bir insanın özgürleşmesi mümkün mü? Çünkü, özgürleşme düşünme ve farkındalık ile mümkündür.
Onlarca öğretim yöntemi varken neredeyse ikiyi geçmeyen öğretim yöntemi kullanılmaktadır. Halen çoğunlukla sınıflarda düz anlatım yöntemi öğrenciyi edilgenleştirmektedir. Bu da onların özgürleşmemelerine neden olmaktadır. Çünkü etkin olarak düşünmelerini engel olmaktadır.
Okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin demokratik olmamaları da öğrencileri edilgenleştirmekte ve dolayısıyla onların özgürleşmemelerine neden olmaktadır. Yine, okullarda demokrasi eğitiminin kağıt üzerinde kalması öğrencilerin özgürlük kazanmasına en büyük engeldir.