Eğitim-siyaset ilişkisi ve nepotizm

Hasan Güneş

SEÇİLENLER BAZEN NEPOTİZME BAŞVURABİLMEKTE

Toplumsal yapıyı oluşturan öğelerin işlevlerini aydınlatmaya ağırlık veren kurumsal tutum olarak işlevselcilik eğitim açısından çeşitli sonuçlara sahiptir.

Eğitim bir kurum olarak toplumsal yapının kalbidir. Diğer kurumları bir arada tutarak, toplumsal bütünleşmeyi sağladığı kabul edilir.

Eğitim kurumu, aile, siyasi, sosyo-ekonomik koşullara uygun bireyler yetiştirerek, toplumun çimentosu olma özelliğine sahiptir. Böyle bir anlayışın bir analize ihtiyacı var. Yine, ülkemizde eğitimin bu kurumlarla ilişkilerinin niteliğinin ne olduğunun açıklanmasına ihtiyaç var.

Eğitim-aile kurum ilişkisi; etkili anne babaların yetiştirilmesi akla geliyor. Ancak, çocuk yetiştirme açısından baktığımızda zafiyetlerimizin olduğu apaçık ortada olduğunu görüyoruz. Kuşkusuz, böyle bir durum anne ve babaların eğitim durumu ile de ilgisi var.

Yine, aile ve eğitim bağlamında düşünüldüğünde yeterince eğitilmeyen bireyleşmeme sorunu var.

Eğitim-siyaset ilişkisi; düşünüldüğünde daha karmaşık bir durum alıyor. Siyaset denilince etkili seçme ve seçilme yaşantıları akla geliyor.

Halen, oy verme davranışını başka/başkalarına ipotek eden yurttaşlar var.

Seçilenler açısından bakıldığında, durum daha da kötü bir hal alıyor. Seçilen bazı vekiller nepotizme (kayırmacılık) başvurabilmekte. Kuşkusuz, bu durum vekillerin vizyon eksikliği ile açıklanabilir.

Yine, bazı vekiller ülke kaynaklarını koruması gerekirken, bu kaynakları çıkarı uğruna kullanan vekiller var.

Eğitim ve ekonomi arasında sıkı bir ilişki var. Eğitim ülkenin ekonomik yapısına uygun bireyler yetiştirmekle görevlidir. Ancak, eğitim bilinçli üretici ve tüketici yetiştirmesi gerekirken, eğitim sitemimiz neoliberal düzene kişiler yetiştiriyor.

Bencil, gösterişe düşkün bireyler yetişiyor. Kuşkusuz, bunda neoliberal öğelerin ağır bastığı eğitim programının büyük payı var.

Eğitim sisteminin görevlerinde biri bireyleşmeyi sağlamak. Ancak, verilen eğitim bunun çok ötesinde.