Özgürce düşünme edinme, bunları engellemeden açıklayabilme, yazabilme hak ve olanağı; insanların düşünce ve konulardan dolayı kınanmaması ilkesi, fikir özgürlüğü, düşündüğünü anlatma özgürlüğü olan düşünce özgürlüğünün eğitim sürecinde çok önemli bir yeri bulunuyor.
Eğitim sürecinde, öğrencinin düşüncesini ifade etmesinin birey ve toplum açısından önemi tartışılamaz.
Her şeyden önce; öğrencinin öğretme-öğrenme sürecinde düşüncelerini ifade etmesi, kendisini geliştirmesine olanak sağlayacaktır. Çünkü, bu yolla öğrenci bilişsel, duygusal-sosyal boyutları anlamlı bir gelişme sağlayabilir. Ancak, üniversitelerde görev yaparken öğrencisine bilgin yeterli değil o nedenle konuşman doğru değil diyen öğretim elemanın varlığını işitmiştim.
Kuşkusuz, böyle bir sürecin yaratılmasında yaklaşık 13 yıldır iktidarda olan AKP ve onun atadığı rektörlerin payı büyük.
Bu üniversite ortamında öğrencilerin sorunlarını çözmek, sorunlara değişik bakış açısı kazanarak analiz, sentez ve yaratıcı öğrenciler yetişebilir mi?
Diğer taraftan, bu süreçte düşüncelerini tartışma olanağı verilemediği için öğrenciler kendisi olabilir mi?
Oysa, üniversite öğrencileri düşüncelerini ifade ettiği ve sınama olanağı verildiğinde farkındalıkları artacaktır. Maalesef, 12 Eylülle başlayan ve AKP iktidarında ivme kazanan üniversite atmosferi öğrencilerin düşünce özgürlüğü yok edildi. Tabi ki bazı öğretim üyelerinin düşünce özgürlüğü de elinde alındı. Bu durumu da unutmamak gerekir.