Bir toplumun bozulan dengesinin yeniden denge haline gelebilmesi için yeniliğe ihtiyaç vardır. Başka bir ifadeyle, toplumsal yapı içerisindeki değişmeler bir takım yeniliklere ihtiyaç doğuruyor. Aksi halde yenileşme yaratmayan toplumlar çözülmeye mahkumdur. Kültürel değişmeleri yaratacak bireylerin en başta esnek olması gerekmektedir. Ancak, halen geleneksel değerlerin hüküm sürdüğü toplumlarda bu niteliği elde etmek mümkün değildir. En başta, eğitim kurumu ve dolayısıyla okullar yenilik yaratacak bireyler yetiştirmek istiyorsa kendileri yenilikçi olmak durumundadır. Kuşkusuz, böyle bir okulun sahip olması gereken belli başlı özellikleri bulunmaktadır.
Bu özellikleri şöyle belirtmek mümkündür:
- Her öğrencinin kendini ifade etmesine fırsat verilmelidir.
- Karardan etkilenen her öğrenci karara katılmalıdır.
- Öğrenciler özgür ve eşit kılınmalıdır.
- Grup sürecine ağırlık verilen öğretim yöntemlerine ağırlık verilmelidir.
Toplumlar sürekli değişmektedir. Bu değişmeler içerisinde bireylerin ve toplumların amaç/amaçlarını etkin kılacak fırsatlar doğmaktadır. Bu nedenle, ülkemiz bu değişmelere uyum sağlamak için yenilikçi bireyleri yetiştirmek durumundadır. Eğitim ve dolayısıyla okullar, toplumsal kalkınmaya daha işlerlik kazandırma işlevine sahiptir. Bunun için eğitim sistemimiz bu önemli işlevi yaratacak yenileşmelere gitmek durumundadır. Örneğin, yeni bir üretim biçimi olabilir veya toplumsal sorunların çözümüne yönelik yeni bir yöntem olabilir. Değişmelerin yaratılması ve yaygınlaşması için aydınlara ihtiyaç vardır. Bu nedenle aydınların ve sanatçıların özgür olması gerekmektedir. Aydınlara ve sanatçılara sağlanan olanakların da önemi tartışılamaz.