KİŞİNİN KENDİSİNİ YAŞAMASI

Hasan Güneş

Kişi zaman zaman kimim ben, diye sorguladığında kendisini anlayabilir. Eğer kişi için yaşamı doyasıya kucaklıyorsa bu soru ömür boyu kişinin yaşamı boyunca bırakmaz kendisini. Özellikle bu farkındalık edinme süreci ile kişi aile, okul, iş ortamı vb. genel anlamda toplum içinde kendisini anlama çabasına girmelidir.

Özellikle bu süreç bir insan yaşamı için ergenlik döneminde kişinin bir kimlik arama çabasının yoğun olduğu dönemdir. Bu arayışı içinde hangi rolleri benimsediğini bilmek ve tespit etmek ister. Ergenlik çağı yaşam sürecinde ergenin kendisini arama,  bulma ve gelgitlerinin yaşandığı dönemdir.

        Birçokları bireyselliğini çevrenin değer kurallarına bağlı kalarak sağlayacağını düşünür. Ancak bu tür bir ilişki kişinin kendisi olmasına engel değil mi? Kuşkusuz, bu durum büyük ölçüde kişinin olgunlaşma sürecidir. Olgunlaşmak kişinin özgünlüğünü korumak , içindeki “ben” duygusunu ortaya çıkarmak ve gerçekleştirmek zorundadır.  İşte kişiyi gerçek anlamda bireyselleştiren bu yaklaşım biçimidir.

       Ebeveyn-çocuk, öğreten ve yöneten, yöneten-yönetilen ilişkisini sürekli yaşıyoruz. Önemli olan bu koşullardan uzak kendimiz olabilmektir. Böylece kişi kendisini gerçek anlamda yaşayabilir. Çünkü kişi duygularını ve düşüncelerini gerçek anlamda yaşamalıdır. Kişinin çevrenin koşullamaları sonucu baskı altında olduğu zamanlar “ben kimim?” sorusunu sık sık sormalıdır