Müfredat programı bencil bireyler yetiştiriyor

Hasan Güneş

Persons, içselleştirme ve toplumsallaşmanın, bütünleşme için kilit rol oynadığını belirtiyor. Yani persons, içinde bir sistemin normlarının ve değerlerinin sistem içindeki eyleyenlere aktarıldığı biçimlerde ilgilendi. Başarılı bir toplumsallaşma sürecinde normlar ve değerler içselleştirilir; yani onlar eyleyenlerin bilinçlerinin parçası olur. Sonuçta; kendi çıkarlarının peşinde olan eyleyenler gerçekte bir bütün olarak sistemin çıkarlarına hizmet eder.

Kuşkusuz, okulların çocuğun toplumsallaşmasında önemli bir yeri var. Ancak, çarşıdaki hesap evdekine uyumuyor. Bireye kazandırılacak değer ve normlara kaynaklık edecek müfredat proğramlarıdır. Kuşkusuz, müfredat proğramlarında değer ve normlar ülkenin ve modern dünyanın gerekleriyle uyum içinde olması gerekir. Ancak, son müfredat programı değişiklikleri ile bu ilke gözardı ediliyor.

Son müfredat programları dikkatlice incelendiğinde neoliberalizmi referans aldığı görülüyor. Aslında, neoliberal düzene uyum sağlayacak bireyler yetiştirmek temel olarak kabul edilmektedir.

Neoliberal düzenin gerektirdiği insan tipi  bencil, köşe dönmeci anlayışa sahip rekabeti önemseyen bir insan tipidir. Bu da son müfredat programlarına yansımıştır.

Ancak, bu uygulamanın ülkemize maliyeti ağır olabilir.

Diğer taraftan, dayanışma, işbirliği yerine rekabeti vurgulayan müfredat proğramı, bireyler arasında iletişim ve etkileşim kopukluğunu beraber getiriyor. Bu durumun sonucu da bütünleşmemiş toplum yapısıdır.

Yine, bireyciliği önceleyen müfredat programı toplumsal çıkarların ikinci plana atılması demektir. Sonuçta, bu müfredat proğramı  toplumcu değil bireyci olduğunu görüyoruz.