Yabancılaşma, bir insanın geleceğini kendisinin değil, dış yazgısının, dış etkenlerin, kurumların belirlemesidir.
Kuşkusuz, insanın yabancılaşmasının olumsuz bireysel sonuçları bulunuyor. Ancak, konumuz açısından yabancılaşmanın toplumsal yansımaları iyice analiz edilmesi gerekiyor.
Yurttaşlarımızın, en başta oy verme davranışı alanında yabancılaşma yaşanmaktadır.
Öğrenciyken, yabancılaşma duygusunu yaşayan kişiler, yetişkin yaşamlarında yurttaşlık sorumluluğunu yerine getirememektedir. Bu sorumluluğu başkalarına yükleyen yurttaşlar var.
Yine, öğrencilerin yabancılaşmasının gelecekte yetişkinlik yaşamındaki rollerine yansımaları kaçınılmazdır.
Bunların başında aile gelmektedir. Özellikle yabancılaşan bireyler, aile içi rollerini yerine getirmede zaafiyetler gösterebilmektedir.
Diğer taraftan bu bireyler ekonomik sisteme duyarsız kalabilmektedir.
Yabancılaşma ekonomik yönden haksız çıkar sağlamak ve bireysel çıkarını toplumun çıkarından önce düşünme ile sonuçlanmaktadır.
Yabancılaşma aynı zamansa hukuki sorunlara da ilgisizliği beraberinde getirmektedir.
Kuşkusuz, yabancılaşmanın doğuşunda olumsuz eğitim koşulları yatmaktadır. Özellikle, AKPnin dayatmaya çalıştığı şu eğitim koşulları yabancılaşmada etkili olmaktadır:
-Neoliberal eğitim anlayışı,
-Dinsel eğitim anlayışı
- Çözülemeyen kalabalık sınıflar,
-Yetersiz teknoloji ve
-Öğretmenliğin itibarsızlaşması….