Bir bireyin ya da toplumsal grubun, içinde bulunduğu toplumsal gerçekliği algılayışını belirleyen kavramlar bütününe bakış çerçevesi denir.
Kuşkusuz, böyle bir olgunun okullar; ve dolayısıyla öğretmenler açısından sonuçları bulunuyor. Öğretmenlerin, okullarda farklı görüşlerde öğretmenlerin olması doğal bir durum olarak kabul edilmesi gerekir.
Ancak, bu durumun yozlaştırılması okulun etkililiği bakımından sorunlara gebe.
Özellikle, Eğitim Bir-Sen gibi sendikalara üye olanlar; görüşlerini daha da yoğunlaştırarak çağdaş eğitim aleyhine bir tutum sergileyebilmektedirler. Öyle ki, yakın geçmişte Cumhuriyet rejimi dışında Ortaçağ anlayışına özlem duyan Eğitim Birsen üyelerine şahit olduk.
Tabii ki böyle bir durumun öğretme-öğrenme süreci ve okulun amaçları açısından kabul edilir tarafı yoktur. Çünkü, okulun gerçek amacından sapan bu tutumun okulu geliştirmesi ve dolayısıyla etkili kılması beklenemez. Bu nitelikte öğretmenler nasıl aydın olabilsin ve uygarlığa katkıda bulunabilsin?
Bunun yanında, uygar yaşam için katkıda bulunmak isteyen çağdaş öğretmenlerin okullarda çeşitli olumsuzluklar yaşadığı bilinen bir gerçektir. Örneğin, bu öğretmenlerimiz okul yönetimlerince izole edilmekte veya yönetim tarafından ihraç edilmektedir.