Açık ayrımcılık, doğrudan ve somut biçimde algılanıp; doğrunulabilen cinsiyete dayalı ayrımcılık türüdür.
Kuşkusuz, okullarda açık ayrımcılığın yaşandığı bilinen bir gerçektir. Okullarımızda kadın yöneticilere istenen ölçüde yer verilmemesi bu anlayışın kanıtlarından biridir. Böyle bir durumun hem kadın öğretmenler hem de eğitim sistemi için birtakım olumsuzlukların olduğu aşikardır.
Okullarda kadın öğretmenlere yeterince yönetici kadrolar vermemenin temelinde onları evlerine hapsetmek anlayışı vardır.
Ancak, bazı kadın öğretmenler kendini gerçekleştirmek bakımından kariyer yapmak isteyebilirler. Oysa, AKPnin eğitim politikasıyla kadın öğretmenlerimizin bu doğal hakları ellerinden alınıyor.
Aslında AKPnin kadınlara yönelik politikası okullarda da geçerli. Böyle bir anlayışın temelinde cinsiyete ayrımcılığı yatmaktadır. Yani, kadın öğretmenler ikinci sınıf muamelesi görmektedir.
Diğer taraftan, kadın öğretmenler meslek hayatlarında adım adım geri çekilmek istenmektedir.
AKPnin okullarda açık ayrımcılığa gitmesi, eğitim sisteminin kendisine de zarar vermektedir. Özellikle, okul yöneticileri öğrencilere en yakın statü lideridir.
Bu nedenle, kadın öğretmenlerin okul yönetim statülerinden mahrum kalması, öğrencilerin bu öğretmenlerden rol model şekilde yararlanmaması anlamına gelecektir.
Diğer taraftan, statü lideri olarak algılanması gereken kadın yöneticilerden mahrum kalmak bu cinsiyeti yeterince tanımamak demektir.