Sonuçlarına bakılınca (sabuklama, ruh durum bozukluğu, kaygı bozukluğu, inatçı bellek yitimi bozukluğu, ruhsal bozukluklar) çocuklar ve gençler için ele alınması gereken konuların başında geliyor.
Ülkemizde madde kullanımının çok küçük yaşlara indiği bilinen bir gerçek.
Çocuğun ve gencin madde kullanımının nedenleri bulunuyor. Özellikle, çocuk erinlik ve ergenlik döneminde birtakım sosyal gereksinmelerini karşılamak için birtakım gruplara girmektedir.
Ancak, bazı durumlarda madde bağımlısı arkadaş ve arkadaşları bulunuyorsa sosyal uyum gereği madde bağımlısı olabiliyor.
Yine, özellikle bir insan için en sıkıntılı dönemlerden biri ergenlik dönemidir.
Çünkü bu dönemde kimlik arayışı ve bağımsızlaşma çabaları görülmektedir. Eğer genç bu çabalarda çok büyük olumsuzluklar yaşar ise madde bağımlısı olabilir.
Yine, çocuğun okuluna yabancılaşması da madde kullanımının belli başlı nedenlerinden biridir.
Çocuğun yabancılaşma nedeni olarak öğretmenin otoriter yola başvurması ve akademik başarısızlık gösterilebilir.
Diğer taraftan öğretmenin uyguladığı katı disiplin anlayışı ve sözlü ve fiili şiddet yabancılaşmaya ve o da öğrencinin madde bağımlısı olmasına yol açabilir.
Öğrencinin diğer arkadaşlarıyla yaşadığı çatışmalar da madde bağımlısı olmasına neden olabilir.
Öğretmenin tek yönlü iletişim yöntemini kullanarak öğrencinin sorunlarına duyarsız kalması da bir diğer madde bağımlılığı nedenlerinde biridir.
Tabii ki öğrencinin ailesinin çocuğa karşı tutum ve davranışları da madde bağımlığı nedenleri arasındadır.
Özellikle, otoriter anne baba ve aşırı hoşgörülü tutumlar çocuğun madde bağımlısı olmasına yol açabilir.