Öz saygının kelime anlamı, insanın kendisine, özüne gösterdiği saygıdır.
İnsan hakları; tüm insanların hiçbir ayrım gözetmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasıdır.
Herkes, cinsiyet, ırk,renk, din, yaş, tabiiyet, düşünce farkı, ulusal ve toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir anlamına gelmektedir.
Aslında, bireyin insan haklarına yönelik bir saldırı, öz saygısının da, bir ölçüde yitirilmesi anlamına gelmektedir.
Burada söylenmesi gereken, insan haklarının dolayısıyla öz saygı düzeyinin korunmasında hükümet uygulamalarının büyük bir rolü bulunmaktadır.
Eğitimle bağlantısı da çok boyutlu düşünülebilir. Bu boyutlarda öğretmen başlı başına bir rol oynuyor.
AKP uygulamaları öğretmenleri idealist olmaktan çıkarıp, piyasaya uyumlu çalışanlar durumuna getirmiştir. Bunun da duyarlı öğretmenler için onurlu bir durum olduğu söylenemez.
Başka bir ifadeyle, öğretmenlerin sahip olması gereken onurlu yaşama saldırı, öz saygı düzeylerini olumsuz etkiliyor.
Benzer durum öğrenciler açısından da düşünülebilir.
Maalesef, neoliberal eğitim düzeninde, AKP öğrencileri bir müşteri konumunda görerek, öz saygı düzeylerini olumsuz etkilemektedirler.