Toplumsal çözülme ve siyaset ilişkisi

Hasan Güneş

Bilindiği üzere, toplumsal çözülme toplumsal yapının zayıflaması ya da çökmesi sürecine verilen isimdir. Bununla beraber, dürüst siyaset ise değerlerin ve olanakların eşit dağılımı olarak değerlendirilmektedir. Bu iki terim birlikte analiz edilip senteze gidildiğinde bir sonuca gidilebilir.

Bu yazıda, (1) olanakların ve değerlerin yurttaşlar için önemi; (2) mevcut hükümet döneminde olanakların ve değerlerin eşit dağılmamasına ilişkin bazı örneklere yer verilecektir.

Psikiyatrist Abraham Maslow, temel gereksinmelerin karşılanmaması ve üst aşamadaki gereksinmelerin karşılanmamasının olası olmadığını ifade etmektedir. Be gereksinmeler arasında güvenlik, sevgi, saygı, estetik ve kendini gerçekleştirme gelmektedir. İhtiyaçlar ve değerler bu kadar önemli iken hiçbir iktidar döneminde olmadığı kadar mevcut iktidar döneminde erozyona uğratılmıştır.

Bu olumsuzlukların başında ekonomik ve eğitimde yaşanan olumsuzluklar gelmektedir. Ekonomide değerlerin ve olanakların eşit dağılmamasının sonucu olarak;

… Akaryakıtta artış.

…Ekmek fiyatlarında artış.

… Et fiyatlarında artış.

… Ulaşım fiyatlarında artış.

… Türk lirasının dolar karşısında düşüşü.

….Milli gelirdeki düşüş.

Sokağa çıktığınızda herkes aç, herkes fakir. Emekli yaşam endeksi çok diplerde. İşsizlik oranları yine tavanlarda. Kişi başı Milli gelir çok düşük.

Eğitim sistemi açısından değerlerin ve olanakların dağılmamasına bağlı olarak şu olumsuzluklar yaşanmıştır.

Mevcut iktidar, Cumhuriyet birikimi olan eğitim sisteminin içini boşalmış; 4+4+4 düzenlemesi ile içerdiği amaçlar ve yaratılmak istenen insan modeli açısından tam bir yıkım yasasına dönüşmüştür. Yine, Osmanlıcıdan okullarda tartışılmaya açılmış, alfabede yapılan devrime karşı bir tavır alınmıştır.

Başta personel istihdam sorunları, derslik açıkları, kalabalık sınıflar, fiziki ortam yetersizlikleri, okullar, bilimsellikten, sanattan, spordan uzaklaştırılmış proğramlar ve plansız uygulamalar sonucunda sorunlar katlanarak artmıştır. Öğrenciler ve veliler mağdur edilmiştir. Yine, yaşanan sorunların başında okullaşma oranını düşüklüğü ve çocuk işçiliğinin önü açıldı.

Diğer taraftan, eğitim sistemi ticarileşmiş orta öğretimde öğrenciler açık liseye yönlendirilmiştir. Yine eğitimciler borçlarını ödemez duruma gelmiştir.

Bütün bu olumsuzluklar, toplumsal çözülmeye bir halka eklemiş yurttaşların mevcut hükümete yabancılaşmasına neden olmuştur. Bu nedenle halk yeni bir hükümet arayışı içinde. Halkın siyasete ilgisinin artması bu anlayışı doğruluyor. Bu durumda yeni bir hükümetin kapıda olduğunu gösteriyor.