Fikirlerimiz, içinde yaşadığımız toplumun belirlediği zorunlu sonuçlardır.
Gerçekten, toplumsal yapıya oluşturan kurumlar, çocuğun/ gencin fikirlerinin oluşumuna katkıda bulunuyor.
Kuşkusuz, demokratik bir ortamda yetişen çocuklar daha özgürce, tutarlı fikirler üretebilmektedir. Çünkü, eşit, adaletli ve özgür ortamda çocuk yetişmektedir. Oysa, bir diğer çocuk yetiştirme olan otoriter yöntemde fikir üretilememektedir. Özellikle, otoriter aile biçiminin hakim olduğu yapılarda bunu görmek mümkün.
Elbette, ülkemizin ekonomik yapısı da fikir üretimini etkilemektedir. Ülkemizde hüküm süren ekonomik yapı neoliberalizmdir. Neoliberal ekonomik düzenin istediği insan tipi bireyci insan tipidir.
Böyle bir insan tipi fikir üretebilir mi?
Diğer taraftan, halen sınıflarda otoriter ve geleneksel öğrenci yetiştirme biçiminin hüküm sürdüğü okullarımızda çocuk/gençler fikir üretimine katkıda bulunabilir mi?
Sonuç olarak, toplumsal kurumlarda görülen olumsuzluklar da fikir üretimini olumsuz etkiliyor. Bu kurumlar içerisinde aile, ekonomi ve eğitim başlı başına rol oynuyor.