Ülkemizin yeni bir aydınlanmaya gereksinmesi var

Hasan Güneş

Aydınlanma, geleneksel değerlerin yerini özellikle bilimi referans alan bir anlayıştır. Ancak, son zamanlarda haddinde fazla hiçbir iktidar döneminde olmadığı kadar geleneksel değerlere dönüş sağlanmıştır. Bu yazıda böyle bir yaklaşımın bireysel, toplumsal ve siyasal sonuçlarına değinilecektir.

Aşırı bir biçimde geleneklere vurgu, bireylerin değişmelere direnç göstermelerine neden olmaktadır. Tabii ki böyle bir durumda birey çevresine uyum sağlamada güçlük yaşamaktadır. Başka bir ifadeyle, toplum üyelerinin amaç/amaçlarını etkili bir biçimde gerçekleştirmeleri güçleşmektedir. Yine, kişilerin değişmelere direnç göstermeleri beraberinde sorun çözmek adına ilkel yol ve yöntemlere başvurmalarına neden oluyor.

Diğer taraftan; iktidar aydınlanmadan ödün verdiği için kişiler olay ve olgular arasında bağlantıyı görebilme şansı azalmakta; ayrıca değerlendirme güçlükleri yaşayabilmektedir.

Yine, aydınlanmada ödün verilmesi toplumsal rollerin etkili bir biçimde yerine getirilmemesi anlamına geliyor. Örneğin, aydınlanmadan ödün vermenin sonucu olarak ebeveynler daha da otoriterleşmektedir.

Diğer taraftan, aydınlanmadan ödün vermenin sonucu olarak siyasi sonuçları bulunuyor. Bunlardan siyasi davranış ve katılma başta gelmektedir. Çünkü birey geleneğe aşırı önceleyenlere oy verebilmektedir.

Elbette, çağdaşlık adına bu olumsuzlukların kabul edilmesi mümkün değil. Bu nedenle, çözümün nerede yattığının belirlenmesi önem taşımaktadır. Toplumsal gerçeklikle ilgisi bulunmaktadır bu konunun. Burada eğitim ve aile kurumlarına bakmak gerekir.

Kuşkusuz, aileler çağdaş ve uygar yapıya sahip olması, bir ölçüden aile içi fiziksel fiili şiddetin yokluğuna ve kararların katılımcı bir anlayışla alınmasına bağlıdır. Yine çocuklar ve kadınlar duygu ve düşüncelerini açıkça belirtmelidir.

Diğer taraftan, eğitim kurumumuz şu özelliklere sahip olmak zorundadır:

1- Müfredat proğramı geleneksel değerlerden sıyrılmalı bilimi referans almalıdır.

2- Okul yönetiminde liyakat temel alınmalıdır.

3- Okullarda rehberlik hizmetleri gerçek kimliğine kavuşmalıdır.

4- Sınıflarda grup sürecine ağırlık veren öğretim yöntemlerine ağırlık verilmelidir.

Sonuç olarak ülkemizin yanlış politikalar sonucu yeni bir aydınlanmaya ihtiyaç var. Burada da eğitimde ve ailede başlamak gerekir. Yine çağdaş politik kararlara gerek var.