Uygarlık, belli bir toplumun özelliği olan uygulamalar, düşünceler, bilgiler, ürünler, tutum ve davranışlar düzeni anlamına gelmektedir.
Ülkemizde uygulamalar, düşünceler, bilgiler, ürünler, tutum ve davranışlar düzeni uygar bir topluma yaraşacak düzeyde midir?
Yaşanan olumsuzluklarda eğitim payı nedir?
Maalesef; uygulamalar çerçevesinde tam olarak uygar bir toplum olmadığımız söylenemez. Bu bakış açısının kanıtları çoktur. Milli gelir düşük, uluslararası sermayeye hizmet eden bir ekonomik düzenimiz var.
Yine, yoksul yurttaşın sayısı milyonlarla ifade ediliyor. Sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanılmamakta. Ulusal ekonomiden eser yok.
Ülkemizde, çok genel anlamda demokratik değerlere önem verenlerin sayısı azınlıkta. Halen, bu çağda Osmanlıca ve karma eğitimin sözüm ona olumsuzluğu tartışılmakta.
Diğer taraftan, çağdaş dünyanın sorunlarına çözüm bulacak bilimsel düşünce yerine diğer bilgi kaynaklarına başvurulmakta.
Yine, TBMM çatısı altında çağdışı tutumlarla karşılaşılmakta, yine bu çatı altında cinsiyet eşitsizliğine vurgu yapılmaktadır.
Tabii ki bu gidişatta eğitim kurumu başlı başına rol oynuyor.
Başka bir ifadeyle, bu olumsuzluklardan eğitim sisteminin amaç ve değerlerinden sapma başlı başına rol oynuyor.
Bu sapmalar, halk evleri, halk odalarının kapatılması ile başladı, imam hatip okulların sayısı ile çoğaldı. Köy Enstitülerinin kapatılmamasını da unutmamak gerek.
Yine eğitimin ticarileşmesi, özelleştirilmesi, eğitim proğramlarının neoliberal düzene uygun hale getirilmesini de unutmamak gerek.