Okul yöneticilerinin öğretmenlere yönelik olarak ancak adil bir tutum ve davranış içinde olursa, okulun amaç/amaçlarına yönelik yaşatabilmeleri bilinen bir gerçektir. Kuşkusuz, bu tarz yönetim-yönetilen ilişkisinin kurumsal ve bireysel olarak sonuçları bulunmaktadır. İzleyen satırlarda bu görüşlere ayrıntılı olarak değinilecektir.
Okul yöneticisi, kurumda çalışan bütün öğretmenlere yönelik eşit düzeyde ve demokratik düzeyde bir yaklaşım sergilemesi gerekmektedir. Ancak, bazı okul yöneticilerinin siyasi iktidara bağlılığını beyan edercesine çağdaş öğretmenlere demokratik davranmadıkları ve halen davranmadıkları bilinen bir gerçektir.
Kuşkusuz; bu tarz yönetim sergileyen okul yöneticileri kurumlarının amaçlarını işlevsizleştirmektedir. Çünkü, özellikle zor koşullar altında görev yapan öğretmenler, düşük moral ile görev yapmaktadırlar. Bu durumda özellikle çağdaş öğretmenlerin motivasyon düzeyleri düşmektedir. Kuşkusuz, böyle bir durumun öğretme-öğrenme sürecini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır.
Diğer taraftan, okul yöneticilerinin öğretmenlerle iletişiminde insan ilişkilerine önem vermek zorundadır. Çünkü, okullar informal yönü daha ağır basan örgütlerdir.
Kuşkusuz, okul yönetimi etkili olacaksa yöneticiler insan ilişkileri açısından yeterli olmak zorundadır. Gerçekten, siyasi iktidarın güdümünde olan okul yöneticilerinin çoğu çağdaş öğretmenlere pek iyi davranmadıkları görülmüştür.
Yine, bu durumda da çağdaş öğretmenler adaletsizlikle karşılaşmıştır. Bu durumun öğretme-öğrenme sürecini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır.
Diğer taraftan, yukarıdaki satırlarda anlatılanların sosyolojik bir terim olan yabancılaşma terimi ile de ilgisi bulunmaktadır. İnformal yönü ağır basan okul örgütlerinde okul yöneticileri çağdaş öğretmenlerin zor koşullarda çalışmalarına neden olarak yabancılaşmalarına neden olmaktadır. Bu durum da bir insan dolayısıyla öğretmen için yaşanılması en acı şeydir.
Elbette, konunun yine psikolojik bir terim olan özgerçekleşim güdüsünün karşılanması da önem taşımaktadır. Ancak, çağdaş öğretmenlerin bu güdülerinin karşılanmadığını görmekteyiz. Çünkü, bir ölçüde yukarıda anlatılan güdülerin karşılanması özgerçekleşim güdülerinin karşılanması ile ilgilidir.
Kısaca, hangi boyutu ile bakarsanız bakın yıllar süren AKP, iktidarı boyunca siyasi iktidarın güdümünde olan okul yöneticileri çağdaş öğretmenlerin gereksinmelerine gözlerini kapamış, onların kurumlarına yabancılaşmalarına neden olmuştur.