Yoksulluk ve yabancılaşma

Hasan Güneş

Eğitim; maalesef ezilenlenlerin yabancılaşmış varlıklar olmasında temel rol oynuyor. Özellikle, yaklaşık 17 milyon yoksulun bulunduğu bu realitenin açıklığa kavuşturulması gerekir.

Eğitim, neden ezilenlerin yabancılaşmasına yol açıyor? Özellikle, eğitimin ticarileşmesi ve okullarda velilerden harç alınması yoksul kesimi sistem dışına çıkarabilmektedir.

Aslında, literatürde eğitimin toplumsal hareketliliği sağladığı söyleniyor. Ancak, eğitimin ticarileştiği böyle bir ortamda hareketlilik mümkün mü? Yaklaşık 17 milyon yoksulun olduğu bir ülkede bu durum mümkün mü?

Tabii ki; yoksulluk ve eğitimin ticarileşmesi beraberinde eğitim olanaklarından yararlanma bakımından yoksunluğa sahip. Bunun sonucunda yoksullar eğitim sistemine yabancılaşıyor. Bu durum da eğitimin amaçlarını işlevsizleştiriyor.

Başka bir ifadeyle, çocuk etkili sosyalleşemiyor ve yenilikçi olamıyor. Yine, yabancılaşma bilinçli üretici ve tüketiciler yetiştiremiyor. Ayrıca, demokratik değerlere içten inanan bireyler yetişmiyor.

Elbette, bütün bunlar yabancılaşmanın sonucudur.

Diğer taraftan; yabancılaşmanın bireye maliyeti ağır olabilmektedir.

Yabancılaşma, eğitim sisteminin dışına ittiği kişilerin öz saygı ve öz güvenlerini olumsuz etkiliyor.

Öz saygı düşüklüğü yaşayan bu yoksul kesimi çok şeyler bekliyor. Örneğin, öz saygı düşüklüğü problemi bu kesimin çevresiyle anlamlı bir birliktelik kurmasını engelliyor.

Yine bu kesimler, çevresiyle etkileşim kuramıyor ve çatışma içine girebiliyorlar.