Koronavirüs (covid-19) tüm dünyada hızla yayılma eğilimi gösterirken dünya ülkeleri de alınması gereken önlemleri bir bir devreye sokmaya çalışıyor. Akla gelen ilk önlemlerden biri de şüphesiz ki virüsün yayılmaması amacıyla insanların kalabalık ortamlardan mümkün olduğunca uzak kalmalarını sağlamak. Bu amaçla gereksiz seyahatlerin kısıtlanması, hatta belirli bir süre tümüyle yapılmaması, kültürel ve sportif etkinliklerin ertelenmesi ve/veya seyircisiz gerçekleştirilmesi gibi konular ön plana çıkıyor.
Bu arada virüsün çalışma hayatımıza yansımaları da kaçınılmaz olarak ortaya çıkmaya başladı. Koronavirüs'ünün ülkemizde de ortaya çıkması işyeri yönetimlerinin çeşitli önlemler almasını gündeme getirdi. Bu önlemler arasında işyerlerinde maske kullanmayı yaygınlaştırmak, çalışma masalarında dezenfektan bulundurmak, seyahatten dönen çalışanları zorunlu izine göndermek, hatta evden çalışma uygulamasına geçmek gibi daha radikal önlemler de var.
Hal böyle olunca uzaktan çalışmanın bu olağanüstü dönem için çalışanlara uygulanıp uygulanamayacağı, şayet uygulanırsa bunun iş ilişkisine çalışma koşulları, ücret, iş sağlığı ve güvenliği gibi konularda yansımalarının neler olacağı gibi sorunlarda tartışılmaya başlandı.
Günlük dilde evden çalışma denilen bu tipik iş ilişkisi aslında iş hukukunda uzaktan çalışma olarak adlandırılmaktadır ve İş kanunumuza 2016 yılında yapılan bir eklemeyle dâhil olmuştur. Bir tür esnek çalışma biçimi olan bu iş ilişkisi türü daha ziyade beyaz yakalı çalışanlara uygulanabilecek ve enformasyon teknolojileri (İT), sigortacılık, basın, e-ticaret ve benzeri sektörlerde karşımıza çıkmaktadır.
İş kanunun 14. Maddesinin 4. fıkrasında yer alan bu düzenleme aynen aşağıdaki gibidir;
(Ek fıkra: 6.5.2016-6715/2 Md.) Uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir.
Madde metninden de anlaşılabileceği gibi aslında uzaktan çalışma işçinin işe alınışı ile birlikte akdedilmiş uzaktan çalışmaya dayalı bir iş ilişkisidir. Yani içinde bulunduğumuz koşullar gibi zorunluluktan doğan bir iş ilişkisi değil, tarafların karşılıklı rızası ve işin niteliği itibarı ile uygulanabilecek bir çalışma yöntemidir.
Dolayısı ile olağan üstü bir döneme özgü koşulların dayatması ile işçinin işverenin talebi ve/veya işçinin riskten korunmak amacıyla kendisinin istekte bulunması sonucunda geçici bir dönem işyerinden uzaklaşması ve iş görme borcunu dışarıdan yerine getirmesi uzaktan çalışma olarak nitelendirilemez.
Çünkü olağan üstü koşulların ortadan kalkması ile birlikte işçi yine eski çalışma şekline dönecek ve normal mesaiye bağlı olarak işyerinde yaptığı işini sürdürecektir. Diğer taraftan üretime yönelik olarak sanayi kuruluşlarında üretim hattında çalışan (mavi yakalı) çalışanların zaten evden ya da uzaktan çalıştırılma veya çalışma olanakları yaptıkları işler ve kullanmaları gereken ekipmanlar gibi nedenlerle yoktur.
Bu arada benzer bir kriz döneminde çalışanların işyerinden geçici olarak uzaklaşmalarını zorunlu kılan hallerin ortaya çıkması halinde önlem olarak İş kanununda (yeterlilikleri tartışılmakla birlikte) bazı koruyucu düzenlemeler yer almaktadır. Bunlar kısa çalışma ödeneği ve yarım ücret düzenlemeleridir. Gerçekten de ekonomik kriz, olağan üstü haller, doğal afetler, bulaşıcı hastalık gibi durumlarda işyerinde faaliyetin kısmen ya da tamamen durması söz konusu olduğunda işçilere işsizlik sigortası fonundan karşılanmak suretiyle belirli sürelerle ve belirli şartlar dahilinde kısa çalışma ödeneği yapılabilmektedir.
Yine işçiye işyerinde kendisinden veya işyerinden kaynaklanan ve onu çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı sebeplerin ortaya çıkması sonucunda bu bekleme süresinde çalışamayan veya çalıştırılmayan işçiye bir haftaya kadar her gün yarım ücret ödenmesi halidir.
Sonuç olarak işçi ile işverenin karşılıklı olarak anlaşması suretiyle işçinin iş görme borcunu işyeri dışından yerine getirmesi elbette ki mümkündür ancak bu geçici durum iş ilişkisinin niteliğini yukarıda da belirttiğimiz gibi değiştirmez. Bunun dışında işçinin işyerinde çalışmasını engelleyen geçici durumlarda evden çalışma yerine İş kanununda yer alan sınırlı geçici uygulamalardan da yararlanılabilir. Yazımızı hiçbir sebebin bizleri çalışmaktan ve üretmekten alıkoymaması ve bu viritük dönemin en kısa sürede tüm dünyada atlatılması dileğiyle sonlandıralım