Analiz yapmak Türk insanına Allah tarafından bahşedilmiş bir lütuf. Camide, kahvede, çarşıda, pazarda, iş makinesi izlerken derin analizler yapmak bize özgüdür.
***
Konularımız genelde memleket meseleleridir tabii… Rabbim sağdan sola, üstten alta, önden arkaya analiz yapalım diye donatmış memleketi… Zira yaşadığımız çetin coğrafyanın sorunları bitmiyor. Sosyopolitik, jeopolitik yapısı belirsiz, çözüm bekleyen sorunlarla dolu.
***
Bu bir iğneleme değil elbette. Çünkü hal-i pür melalimiz insanımızın karakteristik özelliğini de belirlemektedir. Analiz yapmak bizim ata sporumuz gibi bir şey…
***
Sorunumuz çok… Sorun çok olunca siyaset de sorunların çözümü için sürekli gündemimizde yer tutmaktadır… Hatta bazen gına getirircesine… Politik ve idari sorun ayrımındaki sınırlar net bir şekilde çizilemeyince kim, nasıl inisiyatif alacak ve sorunları nasıl çözecek bocalaması vatandaşın da dilini biraz şişirse gerek…
***
5 bin 413 nüfuslu bir beldenin ülke gündemini bu kadar sarsmasının başka izahatı da olmaz. Dodurga’daki seçim sonuçları çok önemli mi? Önemliymiş ki bu kadar konuşuldu. Aman canım, yorum yapsak ne yapmasak ne denilecek bir konu değil Dodurga… Tabii, beldenin reklamı da iyi yapıldı bu arada… Dodurga artık unutulmaz…
***
Çankırı’nın Orta ilçesine bağlı 5 bin 413 nüfuslu bir belde Dodurga… 2014 yılında, nüfusu iki binin altına düşünce, köy statüsüne çevrilmişti. Belediye tarafından açılan davada köyün belde statüsünün korunması ve belediye başkanlığı seçimi yapılması kararı çıktı. Kamuoyunun dikkati pazar günü belediye başkanlığı seçimi olan Dodurga’ya çevrildi.
***
Seçimde; Adalet ve Kalkınma Partisi, Demokrasi ve Atılım Partisi, Demokratik Sol Parti, Yeniden Refah Partisi, Saadet Partisi, Memleket Partisi, Adalet Partisi ve Türkiye Değişim Partisinden sekiz aday başkanlık için yarıştı. 1411 seçmenin bulunduğu beldede sandıkların açılmasının ardından AK Parti'nin adayı Hasan Hüseyin Kaşıkcı 979 oyla belediye başkanı seçildi. Kaşıkçı’nın en yakın takipçisi 47 oyla Yeniden Refah Partisi adayı Hakan Kuşcu oldu.
***
Seçimi AK Parti kazandı ve reklamı Cumhur İttifakı yaptı. Muhalefet kazansaydı, reklamı muhalefet yapacaktı. Seçime bir yıldan az bir zaman kala ittifaklar psikolojik üstünlük sağlayacakları hiçbir konuyu es geçmezler, sonuna kadar kullanırlar… Kazanan taraf bunu kullandı da…
***
Kullanırlar kullanması da, peki, realiteyi yansıtır mı bu sonuç? İşte tartışılan nokta orası. Zira Türkiye’deki seçmen kitlesi oldukça değişkenlik gösteren bir yapıya sahiptir. Nüfusun hızlı artması, demografik yapının hızlı değişmesi, idari sınırların sürekli devir daim yapması, coğrafi farklılıkların siyasi farklılıklarla eşdeğer olması gibi faktörler bu değişkenlikte etkili olmaktadır. Dolayısıyla seçim analizi yapılırken kullanılan örneklem teknikleri zaten oldum olası hep tartışılan bir konu olmuştur. Sayısal değerlerin örneklem alırken genellenecek nitelikte olmaması, araştırmacıları çoğu zaman ters köşe yapabilmektedir. Bu durumlar sonuç itibariyle yüksek sapma değerlerinin çıkmasına neden olabilmektedir.
***
Ancak bahsi geçen bölge İç Anadolu’da bir belde… Nüfus değişimine bağlı olarak, belde ve köy olmak arasında gidip gelmesine rağmen, alınan sonucun bir önceki seçimden çok da farksız olmadığı verisi de bir kenarda duruyor… Mamafih İç Anadolu bölgesinde çıkan sonuçların en azından son 20 yılda Türkiye genelindeki genel ortalama ile paralellik gösterdiği de bir gerçek... Yukarıda saydığımız olumsuz değişken faktörlerinden de etkilenme oranı oldukça az… Dolayısıyla örneklem seçiminde statik yapıdaki illerden daha avantajlı bir konumda…
***
Saadet hariç bütün Millet İttifakı bileşenleri DEVA adayında birleşmesine rağmen 24 oy çıktı. Dodurga’dan çıkan sonuçlar elbette bir kesinlik vermez. Ancak muhalefet açısından, özellikle CHP açısından “ya arkadaş durup bir üzerinde düşünülelim” denilmesi gereken noktaları içinde barındırmaktadır. Şahsen Dodurga deyip geçmemek lazım düşüncesindeyim…
***
(DEVA Partisi Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Koordinatörü’nün “Dodurga jelibon bulmuş” şeklinde bir açıklama yapması da siyaseten iktidarın eline koz verdi.)
***
Bir sonraki yazıda görüşmek ümidiyle…