Almanya'nın gündemi: Askerlerin Afganistan dönüşü, tecavüzcülere ceza ve Erk Acerer'e saldırı

Mehmet Tanlı

Almanya çocuk istismarını ve  tacizcilerini affetmiyor

Alman ordusunun Afganistandan çekilişi

Erk Acarer‘e Berlin‘de saldırı

Almanya‘da geçen ve bu hafta üç konu gündeme damgasını vurdu;

Birincisi Alman ordusunun Afganistandan çekilmesi.

Diğeri ülkeyi sarsan Münster’de çocuklara taciz tecavüz olayının faillerinin yargılanması ve sürgünde yaşayan Artı TV ve Birgün gazetesi yazarı Erk Acarer’in Berlindeki evinin avlusunda vurulması, darp edilmesi.

Almanya‘da geçen yıl ortaya çıkarılan Almanya tarihindeki en büyük çocuk istismarı, taciz olayının faillerine  iki gün önce Münster Eyalet mahkemesindeki duruşmada ağır hapis cezaları verildi.

Almanya bu konuda çok sıkıntılı bir ülke. DPA (Alman haber ajansının 22.06.2021 tarihli geçtiği bir habere göre sadece başkenti Münih olan Bavyera Eyaletinde 205 çocuğa Papazlar tarafından tecavüz edilmiş. Tek tesellimiz ise burada hukukun işlemesi ve suçluların ağır ceza alması.

Türkiye’de Aladağ da ya da Ensar Vakfı’nın yurtlarındaki tecavüz olaylarını umarım unutmamışsınızdır.

Baş sanık 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı

Ünlü Alman Dergisi Spiegel‘in konuyla ilgili haberinde Münster'deki cinsel istismar kompleksinde 28 yaşındaki bilişim teknisyeni olan baş sanık, Adrian çocuklara ağır cinsel istismardan dolayı  14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bundan sonraki süreçte Münster Bölge Mahkemesi, bilişim teknisyeninin aynı suçu tekrarlama riski nedeniyle tahliye sonrası bile tedbir amaçlı gözaltında tutulmasına karar verdi. Adrian V. diğer dört sanıkla birlikte salı günü sona eren davanın kilit isimlerinden biri olarak kabul ediliyor. Münster'deki  taciz kompleksinin baş suçlusu olduğu iddia edilen 28 yaşındaki bu kişi, hayat arkadaşının şu anda on bir yaşındaki oğluna defalarca tecavüz etmek ve acımasız cinsel şiddet eylemleri nedeniyle ve  kıza başka erkeklerin de cinsel istismarda bulunmasına neden olmakla suçlanıyor.

Mahkeme cinsel taciz ve istismara katılan diğer tecavüzcülere de şu cezaları verdi:

Hannover'den 36 yaşındaki bir kişiye 4 davadan 10 yıl hapis, 5 vaka için Brandenburg'daki Schorfheide'den 43 yaşındaki bir kişi için 11 yıl 6 ay ve 6 vaka için Hessen'deki Staufenberg'den 31 yaşındaki bir kişi için 12 yıl.

Mahkeme ayrıca bu kişiler için ihtiyati tutuklama kararı verdi. Bu karar ile birlikte büyük ölçüde savcının talebi de kabul edilmiş oldu.

Yine başsuçlu, tecavüzcü Bilişim teknisyeninin 46 yaşındaki annesi, oğluna ve diğer sapıklara yardım ve yataklıktan 5 yıl hapis cezasına çarptırılacak gibi görünüyor.  Savcılık 6 yıl için savunma yaptı. Annenin yargılanması henüz sonuçlanmış değil yani karar nihai değil.

Sadece çocuklar asla sorgulanmadı

Olayın su götürmeyecek kadar bariz olması ve tespit edilmesi nedeniyle herkes sorgulanırken 11 yaşındaki çocuk başta olmak üzere diğer çocuklar yaşlarından dolayı sorgulanmadı.

Bu olayın ortaya çıkmasının sonrasındaki süreçte, birçok federal eyalette ve yurtdışında tutuklamalar oldu. Beş adam zaten komplekste hapis cezasına çarptırıldı. Güvenlik güçleri ve müfettişler, yaklaşık 30'u şu anda gözaltında olmak üzere toplam 50'den fazla şüpheliyi tespit etti.

Almanya askerlerine 20 yıllık hizmet için nasıl teşekkür ediyor?

Son NATO zirvesinden hemen sonra Alman ordusu Bundeswehr de Afganistan'daki görevini sonlandırdı.

30 Haziran'da Almanya‘nın Afganistan misyonu bitti ve  son askerleri Hannover yakınlarındaki Wunstorf hava üssüne ulaştı. Son geri dönenlerin tartışmalı bu "sessiz gelişler, dönüşlerinden" sonra Savunma Bakanlığı Berlin'de bir tören planlamış bulunuyor. Bu törenin ciddiyeti hakkında çok kimsede şüpheler var.

Almanya'daki birçok politikacı, yaklaşık 20 yıl sonra hala Afganistan misyonunun sona ermesiyle ilgili zamanın uygun olmadığını ve  uygun bir çerçeve bulunup bulunmadığını tartışıyorlar.

Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer (CDU) şimdi Savunma Bakanlığı'nın Berlin’deki Ana Merkez binası Bendlerblock'ta resmi bir bitiş etkinliği töreni planlıyor.

Federal Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Şansölye Angela Merkel ve Federal Meclis Başkanı Wolfgang Schäuble'nin de katılacağı bu törende Afganistan Misyonuna katılan askerler 31 Ağustos'ta onurlandırılacaklar.

Koronavirüs pandemisi  izin verirse 200 ila 300 asker bu törene katılabilecek ve 400'e yakın misafir davet edilecek. Bu kutlama töreni ile  bakanlık, son gelen 264 erkek ve kadın askere Aşağı Saksonya'daki Wunstorf hava üssüne geldiğinde yapılamayan teşekkür törenini telafi etmek istiyor.

Geçen Çarşamba, Alman ordusunun (Bundeswehr'in)  en maliyetli, yorucu ve stresli Afganistan  konuşlandırması, üst düzey politikacıların katılımı olmaksızın sona ermişti.

Afganistan'da ne yazık ki 59 Alman askeri hayatını kaybetti. Bu ölümler burada çok yankı yapmış ve protesto edilmişti. Ayrıca Almanya, Afganistan’da neden olduğu can kaybı ve yaralanmalar nedeniyle 1,1 milyon dolar tazminat ödedi.

"Ölürsem federal hükümet sorumlu olacak"

Çok kez Alman medyasında görmüş, okumuşuzdur. Birçok asker ve ailesi ölürsek bu hükümet sorumludur, suçludur diyerek Afganistan misyonu yerden yere vurmuştu.

Alman ordusu Bundeswehr'in geri çekilmesinden sonra Afganistan'daki yerel partnerlerinin, yardımcılarının büyük tehlike altında kalacağı kesin.

Onlar da aileleriyle birlikte Almanya'ya gelmek istemelerine rağmen şu an bunun için düzenlenmiş bir prosedür yok.

Kramp-Karrenbauer,  bu ‘sessiz gelişi’ Afganistandan dönen Alman askerlerin bir an önce ailelerinin yanına gitmek istediğini söyleyerek savundu.

Buna rağmen koalisyon ortağı SPD'den, muhalefetten ve kendi saflarından sert eleştirilere maruz kaldı.

FDP Parlamento önünden meşaleli büyük bir fener alayı, seromoni istiyor.

SPD'li savunma politikacısı Siemtje Möller, bakanın askerlerin dönüş gününde Wunstorf'a gitmediğinden şikayet etmekle kalmadı, ayrıca parlamenterlerin askerleri görme şanslarının reddedilmesine de kızgındı. Güvenlik nedeniyle de, milletvekillerine Afganistan'dan son askerlerin dönüşü hakkında geç bilgi verilmişti.

Almanya’da siyasetçiler, milletvekilleri, hayatta kalanlar, çatışmalarda, terör saldırılarında  yaralananlar, eski komutanlar ve 20 yıllık konuşlandırmada görev alan önemli siyasi temsilcilerin de törene katılabilmesini talep ediyorlar.

Kramp-Karrenbauer, CDU Milletvekili Kerstin Vieregge'e yazdığı bir mektupta, genel değerlendirmenin "federal hükümetin bu taahhüdü özellikle takdir ettiğini ve takdir etmeye devam edeceğini" konusunda hiçbir şüphe bırakmadığını belirtti.

FDP politikacısı Marie-Agnes Strack-Zimmermann, askerler için planlanan kutlamanın programın  içeriğini yeterli bulmuyor ve büyük bir Fener alayıyla Bundeswehr'in en yüksek askeri törenini istiyor.

Ve daha belirgin bir yerde, Süddeutsche Zeitung gazetesine konuştuğu gibi, "Bu töreni Parlamento binamız olan Reichstag'ın önünde, birliklerimize muhteşem bir teşekkür ve dayanışma gösterisine dönüştürelim ". dedi.

Almanların apar topar can korkusuyla Afganistandan hızlı ama sessiz sedasız  dönüşü ortadayken ve yine ABD askerlerinin de 31 Ağustos’a kadar evlerine dönüşünü okurken, Türk ordusunun oraya ateş hattına, adeta bir mayın tarlasına sürülmesi inanılmaz bir risk.

Alman medyası batılı askeri güçlerin oradan çekilmesi arifesi ve sonrası hükümet güçleriyle Taliban arasındaki çatışmaların hızlandığını, Talibanın kayıp vermesine rağmen çok bölgede ilerlediğini, bir çok yerleşim yerini geri aldığını yazıyor.

Eli kanlı, uzlaşma bilmeyen Taliban, “Türk askerleri gelmesin; onları işgalci güç olarak göreceğiz.‘’ demişti. Şimdi tüm bu olumsuz koşullara rağmen oraya gidişin özel bir nedeni olsa gerek. Bu belayı çağırmak, bir sorundan başka bir soruna koşmak, ABD’ye yaranmak için bunlar niye?. Orada askerler ölecek yazık değil mi? Kim ve ne için?

Afganistan da Ortadoğu gibi bir bataklıktır.

Almanların  Kunduz’daki son askeri  birliklerini de çekmesiyle Afganistan yine kendi karanlık yüzüne, kaderine terk ediliyor, yıllarca verilen emekler dökülen kan bir hiç uğrunaymış diyebiliriz.

Muhalif gazeteci Erk Acarer’ e saldırı protesto edildi

Birgün gazetesi yazarı ve ARTI TV program yapımcısı Erk Acarer’ in Berlin’de evinin avlusunda üç kişi tarafından saldırıya uğraması ilerici gazetecilere yönelik tehdit, sindirme ve korku verme dilinin açık bir uzantısıdır. Bu saldırı Alman medyasında büyük yankı buldu ve Alman hükümetine tepki yağdı. Ayrıca dün Berlin’de büyük bir grup sokağa çıkıp bir yürüyüşle bu saldırıyı presto etti. Erk Acarer’ e ve tüm diğer cesur gazetecilere yapılan bu saldırı ve tepkilerin temelinde gerçeklerin ortaya dökülmesinden belli ki çok rahatsız olanlar var. Ben Erk Acarer’ i üç yıl önce Berlin’de Gezi kültür etkinliğinde tanımıştım. O, iyi ve cesur bir gazeteci. Ona yapılan saldırı hepimize yapılmıştır. Dün kendisine geçmiş olsun mesajı attım ve isterse kanaldan arkadaşların Tele 1‘e yayına alabileceğini yazdım o da kabul edince sabah ‚ Tele 1 programcısı Zeynel Lüle arkadaş ile de yazıştıktan, telefon numarasını yolladıktan sonra Polis merkezinde olmasına rağmen Erk‚ ‘‘ Gerçeğin izinde‘‘  programına telefonla bağlandı, durumunu, saldırıyı anlattı.

Kendisine tekrar geçmiş olsun diyor ve buradan ısrarla Alman devletinden tüm göçmen muhalif politikacılara, aydınlara, gazetecilere mutlaka sahip çıkmasını onları korumasını talep ediyoruz.

Bu arada son olarak 3 gün önce de Hollanda da ünlü araştırmacı gazeteci, TV programcısı Peter R. de Vries de Amsterdam‘da silahlı saldırıya uğradı ve ağır yaralandı. De Vries‘in, uyuşturucu kaçakcısı Ridouan Taghi‘nin ölüm listesinde yer aldığı açıklanmıştı.

Demokrat, düzgün ve her ilerici, vicdanlı gazeteci halkın avukatıdır.  Gerçek gazeteciler halk için sorar, sorgular, haber peşinde koşar, ses olur.

Özgür basın susturulamaz, basın emekçilerine uygulanan bu baskı ve şiddet son bulmalıdır.

Bu dileklerle herkese iyi bir hafta sonu ve sağlık dolu yarınlar diliyorum.

 

Mehmet Tanlı (ABC Gazetesi Almanya)