Koronavirüsüne aşıyı bir Türk kökenli profesör’ ün bulması ne anlama geliyor?
Hepimizin bildiği üzere ilkbaharda Almanya'daki Paul-Ehrlich Federal Aşı Enstitüsü, Türk Profesör Uğur Şahin'in sahibi olduğu BioNTech firmasının geliştirdiği aşının ilk testlerden onay alarak geçtiğini duyurdu. Aşı şu ana kadar 45 bin insan üzerinde denendi ve yüzde 90 nın üzerinde verim, olumlu sonuç alındı.
2020 yılında dünyayı kasıp kavuran Covid 19 Korona Virüsü dünya çapında yüzbinlerce insanın canını aldı. İnsanlar bu bela salgının kendilerine ya da sevdiklerine uğramadan bitmesini yada bitirilmesini istiyorlar. Bu nedenle korku ve endişeyle beklemedeler.
Korona Virüsü insanların günlük yaşamını kabusa dönüştürüken ülkelerin ekonomisini de alt üst etti.
Dünyadaki korona hasta ve vaka sayısı artık milyonlarla sayılıyor. Bir çok ülkede ölü sayısı 10 binleri geçti.
Almanya’ daki bugünkü Vaka sayısı 14 bini buldu.
Bu krizi Almanya gibi ekonomisi güçlü sosyal ve hukuk devletleri Pandemiden zarar gören vatandaşlarının , çalışanının, işyeri sahiplerinin mali yardım paketleriyle ayakta kalmasını sağlarken Türkiye gibi ülkelerde ise dar gelirli insanlar ve işletme sahipleri adeta kaderlerine terk edildiler.
Bu salgının durdurulması durumun da bile geride bıraktığı sosyal, psikolojik, ekonomik ve insani tahribat uzun zaman alacak gibi görünüyor.
Ama uzun çabalar, araştırmalar sonucu dünyaya umut olacak aşı yola çıkmış görünüyor. Düşünebiliyormusunuz bu aşıyı BionTech adlı biyolojik araştırma merkezininin Almanyada büyümüş, sosyalizasyonunu burada tamamlamış, eğitim almış sahibi iki Türkiyeli tıp insanı geliştirmiş bulunuyor.
Bu çok sevindirici bir gelişme bizler için gurur kaynağı , ırkçılar için ise bir yanılgı felakettir..
Alman Medyasından izlediğimiz kadarıyla Prof. Dr. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci çok mütevazi bir yaşam sürdüren, bisikletle işe giden iki bilim insanı. ABD inin İlaç devi Pfizzer firması ile Aşı piyasaya sürüldüğünde ve Pandemi durdurulduğunda tarih yazacak bu iki insanımız.
Dünya basınında gündem olan Uğur Şahin 1965 te Almanyaya Köln’e gelen İskenderunlu bir ailenin oğlu, Özlem Türeci ise İstanbullu bir doktorun kızı.
Şu anda hem Almanya’ da medyada hemde sosyal medyada bu iki insan üzerine neler neler yazılmıyorki?
Bir tarafta bizim insanlar ‘’ Bakın görün beğenmediğiniz, tepeden baktığınız göçmen tıp insanları aşıyı buldu sizide kurtaracaklar’’ diye ırkçı Almanlara kızarken, Almanların bazıları ise’’ onların belki sadece isimleri Türk bizim sunduğumuz imkanları olmasa böyle bir buluş yapamazlardı ‘’derken diğer bir kesim de memleket ve mezhep üzerinden atışıyor, tartışıyor.
Prof. Dr. Şahin büyük bir ihtimalle İskenderunlu olduğu için Ataları 200 yıl önce Suriyeden gelen bir Arap Alevisi( Nusayri). Bu nedenle bazı ‘’ bizim Aleviler’’ sosyal medya platformlarında Türkiye’ de tanınmayan inançları, ibadet yerleri olan Cemevlerine ibadet yeri statüsü vermeyen zihniyete karşılık olarak yılların verdiği dışlanmışlık, ötekileştirilmişlik duygusuyla içlerinden çıkan birisiyle gurur duyuyorlar.
Bu yaklaşım , gururlanma abartılmazsa makul karşılanmalı ve anlayış gösterilmelidir.
Biz bu iki insana mezhebine, etnik kökenine bakmaksızın insanların sağlıklarına kavuşmaları için yaptıkları olağanüstü iş, buluş için saygı duymamız gerekiyor.
Bu buluş ayrıca Uğur Şahin’ in Firmasının değerini de üçe katlamış durumda. Hisseleri borsada kapış kapışılıyor. Şu anda bu çift Almanyanın en zenginleri arasına bile girdiler.
Her iki Bilim insanı nezninde göçmenleri ayrım yapmadan bir kefeye koyan ya da dışlayanlar , hor görenler şimdi utanıyorlardır sanırım.
Her zaman söylüyorum: Almanya’ ya içinde acılar bulunduran göç bir başarı öyküsüdür. Zor olan başarılmıştır.
Bu buluş Almanyadaki Türkiyelilerin İmajına da pozitif anlamda çok faydası olacaktır.
Cidden onur verici ve dünya çapında bir başarıdır bu.
Gelecek yıl Türkiyeden Almanya’ ya işgücü göçünün 60. Yılı dolacak. Bu zaman zarfında buradaki insanlara, bize şimdiye kadar hiç bir Türk hükümeti sahip çıkmamıştır, bizleri hepsi ihmal etmiş hatta ciddiye bile almamışlardır.
Sadece döviz yollayan yutrttaşlar olarak görmüşlerdir. Hala çok insanımız Türkiye’ de ‘ ‘ Almancı-Alamancı’’ gibi terimlerle alay konusu olmaktadırlar.
O nedenle maaalesef Türkiye’ deki kurumların, siyasetin Prof. Uğur Şahin ‘ de hiç hakları, emekleri yoktur ve umarız bu iki güzide insan kendilerinin siyasi olarak kullanılmasına izin vermezler. .
Almanya’ nın özgür bilimsel çalışma, araştırma ortamı ve mali desteğiyle bu başarı gelmiştir.
Ben inanıyorum şu Pandemi azalsın aşılar yapılsın buradaki büyük sivil toplum kuruluşları Prof. Uğur Şahin ve eşi Dr. Özlem Türeci hanımı etkinliklerle Plaketlerle onurlandıracaklardır.
Burada yaşayan yurttaşlar olarak Bilim tarihine adını yazdıran Prof. Dr. Uğur Şahin Hocamızı kutluyoruz. Kendilerini canı gönülden tebrik ediyoruz. Sizlerle büyük gurur duyuyoruz. Sizleri ne kadar övsek azdır.
Aşılar gelmeden insanlara ümit aşıladınız.
Bu arada bu sektörde çalışan insanları da unutmayalım .
Pandemiyle savaşta gecesini gündüzüne katan tüm Hekimlere, hemşirelere, sağlıkçılara teşekkürler ediyor bu nedenle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına da Tanrıdan rahmet diliyoruz.
Teşekkürler sizlere hepinize ...