31 Mart yerel seçimlerinin ardından nerdeyse iki buçuk ayın üzerinde bir zaman geçti.
Seçimi kazanan ama sudan sebeplerle mazbatası elinden alınan Türkiye siyasetinin yeni yüzü, umudu Ekrem İmamoğlu yarın yine tartıya çıkıyor.
İmamoğlu ve Millet belki de Demokrasi ittifakı diyebiliriz buna, AKP ve devletin tüm imkanlarının seferber edildiği bir seçimde inançla, destekle zafere yürüyor.
Yarınki seçim artık bir İstanbul seçimi değil Türkiye ve demokrasinin kader seçimi oldu.
Seçim propagandalarının son gününde işler tam karıştı. Hiç yan yana gelemeyecek politik şahsiyetler, kurumlar yan yana geldi.
Adeta derin devlet düğmeye bastı. Ama şu anki her kesimden gelen halkın iradesinin önüne geçebilecek başka irade tanımıyorum.
İmamoğlu’na Tsunami gibi bir sevgi seli, destek akıyor. Bu tüm setleri yıkar.
İmamoğlu ve Millet İttifakı onca tahrik, iftira, hakaret, kumpasa rağmen hayranlık uyandıracak derecede soğukkanlı kaldılar, akıllı, modern bir şehir için projelerini halka sundular, umut dağıttılar, birleştirici bir dil kullandılar.
Bu dil, uslüp, kaynaştırıcı duruş zaten İmamoğlu’na verilen desteğin en büyük nedeni oldu.
23 Haziranda Ekrem İmamoğlu kazanırsa AKP’nin çöküşü hızlanacaktır.
25 yıldır o güzelim kentin tüm temel kaynaklarını hoyratça yandaşlarına peşkeş çeken, partizanca yöneten, ağaç kesen, ormanları yok eden, yeşili azaltan, tuğla ormanları diken, betona yatırım yaparak kaçak ve çarpık imara göz yuman zihniyet kaybedecek çünkü halk gördü hepsini ve uyandı artık.
İstanbul seçimlerinden çıkacak sonuç Türkiye’nin yönünü belirleyecektir.
Halk yapılan haksızlıklar, cumhuriyete yapılan tahribatlar nedeniyle de olaya adeta el koymuş durumda şu an.
İstanbul’da seçim kütüğüne kayıtlı orada oturan binlerce vatandaşımız yüzlerce otobüsle, trenle, uçakla, kendi araçlarında kitlesel olarak İstanbul’a oy vermek için boşu boşuna akın etmiyorlar.
Halkın duyarlı, vicdanlı, dışlanan , hor görülen muhalif kesimi inanılmaz bir ortak mücadeleyle kibirliliğe, baskılara karşı bir onur savaşı veriyor.
Türkiye halkları Cumhuriyete, Sekülerizme( Laikliğe) , hakkı gasp edilen yeni umudu Ekrem İmamoğlu’na sahip çıkıyor.
İstanbul halkı daha az suç işlenen güvenli, yeşil bir kent, modern, tarafsız bir belediyecilik , şehrin sorunlarında söz sahibi olmak öneriler sunmak , yaşanılabilir bir şehir istiyor.
Her zamanda söylediğim yazdığım gibi Türkiye’de ki en büyük sorun bölgeler arası dengesizlik ve gelir dağılımındaki adaletsizliktir.
Bu unsurlar insanları iç ve dış göçe zorluyor. İstanbul’da 16 milyon insan yaşıyormuş. İnanın bunun 10 milyonu fazla. O nüfus Trafiği kaldıramıyor, günlük yaşam ulaşım açısından bir azap adeta.
O yollarda stres dolu geçen zamana, yakıt israfına israfına, doğaya verdiği zarardan dolayı da yazık değil mi?.
40 yıla yakındır yaşadığımız Almanya’da bugün Münih’te ne varsa aynı alt yapı Hamburg’ta , Köln’de de var. Biz ise Sanayii, Medyayı önemli Ticaret merkezlerini , Sporu, Sanatı, Kültürü hepsini İstanbul’a yığmışız.
Bu ne kadar yanlış bir şey. Bunun külfeti ise oldukça ağır. Bu zihniyetin, politikaların acilen değişmesi gerekiyor.
Bugün Türkiye’de halkın yüzde 90 ı İl ve İlçelerde yaşıyormuş. Milyonlarca kentleşememiş insan sırf ekmek kapısı, iş bulmak için büyük şehirlere, onların varoşlarına yığılmış durumda.
Bu kadar büyük nüfüsun eğitim, öğretim, sağlık, kültürel ihtiyaçlarını bu zihniyetle karşılamak mümkün değil.
Bu kıstaslarda ki şehirlerimizi modern ülkelerdeki şehirlerle kıyaslamak mümkün değil.
Bu nedenle daha çok şehrimizin Avrupa’da kardeş şehirler bulması bazı şeyleri onlardan öğrenmesi lazım. Bu ayıp bir şey değildir.
Yerel idarelerde hizmet ve servislerdeki kalitenin artışı yeni yaratıcı projeler için AB Fonlarından da yararlanılabilir, katkı alabilirler.
Tabi ki bunun içinde Türkiye’de demokrasinin yeniden tesis edilip tüm kurum ve kurallarıyla işlemesi lazım.
İşte bunun içinde 23 Haziranda yani yarınki İstanbul seçimi bir fırsat, şans olabilir.
Her şeyin daha iyi ve daha güzel olması dileğiyle, bu çok önemli İstanbul seçiminin önce İstanbul’a sonrada hep özlediğimiz, hiç kopamadığımız ülkemiz yorgun, üzgün Türkiye’ye yeni bir ruh, demokrasi toplumsal, barış, yeni bir belediyecilik anlayışı getirmesini canı gönülden arzu ediyorum.
Aşk ile...