Merhabalar sevgili Okurlar
Bir yıl daha bitiyor. Yeni yılın eli kulağında.
2017 Almanya, Türkiye ve belkide tüm dünya için çok hareketli, üzüntülü,acı dolu hüzünlü bir yıl oldu.
Krizlerle doluydu bu giden yıl. Terör her yerde masum insanları hedef aldı. Onlarca, yüzlerce insan yitirildi , öldü, can verdi.
Yaşadığımız ülke Almanya ile geldiğimiz , akrabalarımızın, dostlarımızın yaşadığı Türkiye arasındaki krizde bu yıla damgasını vurdu.
Tutuklanan Gazeteciler, İnsan Hakları Savunucuları ve diğer Alman vatandaşlarının hapise atılması, Türkiyeden yapılan sert, ağır açıklamalar ve Berlinin AKP nin hoşuna gitmeyen uygulamaları nedeniyle Kriz tırmandıkça tırmandı.
Bazen biz burda o kadar endişelendikki iyiki bu iki ülke direkt komşu değil, ortak sınırları yok dedik.
Yılın bu son günleri insana bir yıl boyunca hayatında olup bitenler, yaşadıkları özlemleri, hayalleri yada hayal kırıklıkları üzerine kısada olsa durup düşünme olanağı veriyor.
Umarım tüm yukarda saydıklarıma rağmen bireysel yada kurumsal olarak hedeflerinize ulaşmış, mutlu ve sağlıklı, huzurlu bir yıl geçirmişsinizdir !.
Yılbaşlarında insanlar bireysel ve kurumsal olarak bazı kararlar alıp önümüzdeki yılda hedeflerini belirlerler.
Amerikada yapılan bir araştırmaya göre yeni yılda bireysel hedeflerin hayata geçirilişi %10 civarındaymış. Bu oldukça düşük bir oran,.
Yani dilekler sadece bir niyetten ibaret kalıyormuş. Elbette tutulan dileklerin gerçekleşmesi için bir çok faktörün yan yana gelmesi gerekiyor.
Biliyorum bazı şeyler bizim elimizde değil ve bizim dışımızda gelişen olaylar tüm planlarınızı alt üst edip hayallerinizi yıkabilir. Ama yinede yılmayın.
Kendiniz, kurumunuz, yaşadığınız toplum, insanlık için mutlaka hepimiz yarışın içinde olmalıyız.
Yeni yıla girerken nerde olursanız olun tüm dışlamalara, ayrımcılıklara karşı, size bambaşka bir yaşamı biçen, dikta eden zihniyete, anlayışa karşı çıkın, hayır deyiniz lütfen.
Yeni yıla girerken geçmişte hangi konularda eksikliklerimizin olduğunuda bilerek, başarı veya başarısızlığın nedenlerini tartışarak bunları çevremizle, yol veya hayat arkadaşlarımızla paylaşmalı, yolumuza devam etmeliyiz.
Çünkü Internet, bilişim çağında her şey çok hızlı değişiyor, gelişiyor, yol alıyor.
İyi niyetli insanlarla motivasyon kaybına yol açmadan yükselen bir başarı grafiğiyle, üretmeye, işimize yeni yıldada dört elle sarılmalılıyız.
Çünkü her biri ayrı ayrı mücadele gerektiren alanlar var yaşamımızda.
Yeni yılda mücadelenin içinde olmak için dinç,sağlıklı ve inandırıcı olmamızda gerekiyor.
İnsan hayatta yenilgilerinde ne kadar çok üzülsede bir o kadar da ayakta durmanın yolunu ve yöntemini öğreniyor kaybedişlerden ders çıkarıp direnç kazanıyor.
Yenilgi, yanılgılarla yılmamamız gerekiyor yani.
Bence eksisi çok daha fazla olan 2017 nin yılının özlenecek bir yanı yok ve olmayacak.
Umarım bu konuda hemfikiriz, özelliklede muhaliflerin duygusu ortaktır.
Gelelim 2017 de vatan olan gurbet Almanyadan taleplerimize, dileklerimize.
Onlar şunlar olabilir:
Irkçılık, ayrımcılıkla daha etkin mücadele
Göçmen derneklerine daha çok Sosyal ve Kültürel Projelerle destek verilmesi
Almanyada işe alınmada Personel politikasının tamamen değişmesi
Devlete yada Sosyal kurumlara, Medya sektörüne sayısal bazda daha çok eğitimli, nitelikli göçmen kökenli akademisyenin işe alınması, onların kilit pozisyonlara gelmesi için teşvikler
Çünkü Almanyadaki göçmen nüfusun sayısı, ortalaması bu kurumlarda çalışan göçmen sayısıyla ters orantılı
Alman siyasi Partilerinde üye olan, çalışan genç göçmenlere İl, İlçe parti teşkilatlarının yönetimlerinde daha çok yer verilmesi
Bizim Türkiyeli yada diğer göçmen gençlerin Yerel, Eyalet ve Federal düzeyde seçimlerde listelerin seçilecek yerlerine konması
Alman-Fransız Kanalı ARTE gibi bir Alman-Türk TV Kültür kanalının hayata geçirilmesi, kurulması
Alman TV larında göçmen Türkiyelilere hitap eden Programların artması
Çünkü Almandan alınan TV vergisi kadar bizimkilerde veriyor.
Ve Türkiye -AKP ile krizin bir türlü son bulması, ilişkilerin düzelmesi
Türk vatandaşlarına Seyahat , Öğrenim ve İş/Ticari amaçlı Vizelerin daha kolay verilmesi
Türkiyeden de elbette talepleri var burdaki insanlarımızın
Onlarıda şöyle bir sıralayalım izninizle:
Yurt dışındaki Türklere sorunlarında yardımcı olabilecek, çalışmaları koordine edebilecek buradaki Türkiyelilerin sorunlarını yakından takip edecek, onların haklarını savunabilecek bir Dış Türkler Bakanlığı kurulabilir.
Öncelikle otomobiliyle binlerce kilometre katederek yurda gelenlere yol boyunca kaliteli konaklama yerlerinin işletmeye açılması.
Sadece Bosporus ( Boğaziçi Hoteli) adında Türk bir vatandaşımızın işlettiği böyle bir tesis Niş te bulunuyor.
Gerçekten temiz ve güleryüzlü servisi var bu Otelin orda kaldık biliyorum ama 3500 kilometrelik bir güzergahta bir Tesis çok az.
Bu çok büyük bir ihtiyaç bu işi yapacak olanlar çok para kazanacaklar bilinmeli dostlar
Çünkü Yorgun argın bir an evvel memleketine varmak, ulaşmak isteyen yorgun ve bitkin şekilde araba süren bir çok vatandaşımız geçmişte Trafiğe kurban gidip o yollarda hayatını kaybetti.
Bu sorun teşvik ile yapılacak yeni konaklama yerleriyle çözülebilir tabiiki istenirse.
Bulgaristanın gümrük kapılarında Avrupada yaşayan izinci vatandaşlarımıza hem gidişte hemde dönüşte hiç iyi davranılmıyor.
Bu keyfi davranış, rüşvet isteme, işi ağıra alma, orda keyfi bekletme yada arabaları aramaya bir son verilmelidir
Tüm bu nedenlerle yaz sezonunda çok fahiş, yüksek rakamlarda olan uçak bilet fiyatlarındada acilen bir ayarlanma yapılabilir hatta yapılmalıdır
Türkiyeye girişte teknolojik imkanlar kullanılarak yapılacak değişikliklerle Gümrük kapılarında yığılmalara son verilmesi çok arzu edilmektedir
Bir diğer can sıkıcı ve yakıcı konuda Siyasi muhaliflerin attıkları hakaret içermeyen bir Twiit yada Sosyal Medyada paylaşımı dolayısıyla Sınırlarda, Hava Limanlarında tutulmaları, tutuklanmaları yada girişlerinin engellenmesi.
Bu çok büyük bir haksızlık ve sosyal linçtir , onur kırıcı bir uygulamadır.
Bunlara fikir özgürlüğü kapsamında bakılmalıdır. Bu tip tutuklamalar, alıkoymalar insanları şok edip, Türkiyenin İmajına çok büyük zarar veriyor hatta kutuplaşmayı hızlandırıp bu insanları duygusal olarak ülkeden koparıyor.
Yazık yapmayın bunu. Çünkü buna kimsenin hakkı yoktur.
O ülkede herkesin hakkı, payı vardır. Muhaliflerinde...
O dışlanan , aşağılanan , ülkesine sokulmayan insanların çoğunun ecdadı gencecik, dal gibi, fidan gibiyken aynı benimde büyük Ali dedem gibi emperyalist ülkelere karşı Çanakkalede ( Arıburnunda) vatan savunmasında şehit düşmüş yatıyor. Gidip baksınlar Şehitliklere bunu orada görecekler.
Son talebimiz kutuplaşmaya son verip Türkiyede özgürlüklerin sağlanması, toplumsal barış ve kardeşlik.
Bizler Türkiyeyi ülke olarak iyi yerlerde , insanlarını mutlu ve huzurlu görmek istiyoruz.
Biz Avrupada yaşayan buraların vatandaşlığını almışta olsak Demokratik bir Türkiyeyi haksızlığa uğradığında yaşadığımız ülkelerde , AB platformlarında savunmak, kollamak istiyoruz, birer gönül elçisi olmak istiyoruz.
Burdaki bu Entellektüel potansiyeli, aydın kesimi küçümsemesin kimse.
Avrupada yaşayan kaldıkları ülkelerin dilini iyi konuşan, bürokrasisinde çalışan, partilerinden seçilmiş her kademede, devleti yöneten kesimle iyi ilişkileri olan eğitimli, müthiş donanımlı insanlarımız var.
Bu yurtsever, demokrat insanlara AKP hükümeti , Türkiye iyi davranmalı , onları yanına alması ise kendi yararınadır.
Gerçekçi ve kapsayıcı ortak bir dilekle biraz uzayan bu yazımı sonlandırmak istiyorum.
Dileğimiz şudurki hepimiz için yeni yılın kederli, acı dolu, terörlü , özgürlüklerin kıstlandığı, baskılı olan eskisine benzememesi.
Yeni yıl mutlu anılar biriktirebileceğimiz ve bitmesini değil, hiç bitmemesini isteyeceğimiz bol kazançlı, işli, aşklı, güzel, barış, dostluk mutluluk ve sağlık dolu bir yıl olsun.
Şimdiden hepinizin yeni yılını en içten dileklerimle kutluyorum...
Aşk ile...