52 yıllık gazeteciyim, bir çok olaya tanık oldum. Bizim nesil gazetecilerin de tanık olduğunu sanmıyorum.
İktidar, cumhur ittifakı partileri ile medyamızın yüzde 95I sizi yanıltan haberler veriyor. Her şeyi güllük gülistanlık göstermeye çalışıyor. Ne yazık ki, insanımızın önemli bir bölümü hala bu yalanlara inanıyor…
Yalaka medya, insana, habercilik, gazetecilk teevizyonculuk bu mu dedirtiyor.
İktidar ve yandaşlar, pembe bir tablo çiziyor. Rockefeller için çıkarılan pembe gazete gibi…
Pembe Gazete olayını anımsayalım.
John Davison Rockefellerin ölüm döşeğinde iken moralinin bozulmaması için yalnız kendisi için bir gazete çıkarılır. Tek nüsha basılır bu gazete.
Rockefellerin sahibi olduğu gazetenin tek nüshalık basımında hiç kötü haber yoktur. Çocukları babalarının mutlu olmasını ister.
ABD başkanının Rockefelleri ne kadar sevdiği, partisi Cumhuriyetçilerin, Demokratlara üstünlük sağladığı, petrol kuyularından her gün binlerce varil petrol fışkırdığı, borsada Rockefeller şirketlerinin hisselerinin aşırı yükseldiği, hatta gazetenin fal köşesindeki burcunda ne kadar sağlığına kavuşacağı gibi haberlere yer verilir.
Rockefelle, gazetesinde yazılan yalan, gerçeklerin tam tersini yansıtan haberleri okuyarak, ancak mutlu bir insan olarak ölür.
Yandaş medyayı görünce, Rockefellerin pembe gazetesini anımsamamak mümkün değil.
Bakınız neler yaşandı son bir kaç günde.
CHPnin adayı Muharrem İnce, İyi Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener, ekonominin batma noktasına geldiğini söylüyorlar. Fakat, iktidar yetkilileri ve besleme basın sorun olmadığını, 24 Haziran günü doların 3 liraya gerileyeceğini iddia ediyor.
Muharrem İncenin Türk Lirasının değerinin düşmesini önlemek içn Merkez bankası faizi yükseltmeli deyince, yandaş medya ayağa kalkıyor. Ve İnceyi faiz ittifakının parçası olarak niteliyor.
Merkez Bankası faizi arttırınca, bu kez Merkez Bankası müdahale etti, Türk Lirası değer kazandı diye çığlık atmaya başlıyor, yandaşlar.
Türk lirasının değer yitirmesi karşısında iktidar yetkililerinin dedikleri ise evlere şenlik…
Hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ, seçime giderken dolar üzerinden yurttaşları etkilemek isteyen, faturayı hükümete kesmeyi amaçlayan bir iradenin varlığından söz ediyor.
Bunlara, sen necisin, iktidar olarak senin iraden yok mu?diye sorulmaz mı?
Başbakan Binali Yıldırım, dövizin yükselmesinin geçici olduğunu ileri sürerken, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, halktan döviz bozdurmamasını istiyor.
Sosyal medyada da AKP yandaşları ilginç paylaşımlar yapıyor. İşte bunlardan biri:
Dolar 10 TL de olsa önemi yok. Sonuçta 1 TL hala 1 Tl. Dolar 4.5 TL demek, ABDnin1 Dolarına karşılık bizim 4.5 liramız var demek. Uluslararsı piyasalarda bu çok iyi bir şey. Biraz ekonomi okuyun…
Daha neler neler…
Bütün bu gelişmelere karşın, iktidara ve ona bağımlı medyaya göre, ülkede ekonomi sorunu yok, ana muhalefet hatta muhalefet sorunu var.
İktidar, televizyonlarında, gazetelerinde Türkiyeyi her sorununu çözmüş, insanları refah içinde yaşayan bir ülke olarak göstermeyi sürdürüyor.
Bu medya da yalan dolan yazıyor, söylüyor… Amacı, halkımızın mutlu olması mı, mutlu ölmesi mi, ya da doğruları üğrenmemesi mi?
O meçhul…
Sizce hangisini istiyor, bu yalaka medya ve iktidar.