22 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatının sonlandığı gün, Kıbrıs Türkünün can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla, Başbakan Bülent Ecevit tarafından 20 Temmuz’da başlatılan “barış için savaş”ın öyküsü ilginçtir.
Tarihler 15 Temmuz 1974 Pazartesi’yi gösteriyordu. CHP-MSP koalisyon ortaklığı ABD’nin haşhaş ekiminin yasaklanması istemini reddetmişti. Bunun içinde hükümet, Afyonkarahisar ve Kütahya’da “Afyon Mitingi” düzenlemişti.
Aslında ABD’nin bu isteğine uymama, Ecevit’i iktidardan edecekti. ABD, bu konuda sinsi sinsi çalışmaya başlayacak ve Ekim ayında sonuç alacaktı.
Ankara Etimesgut Havaalanı’ndan askeri nakliye uçağı ile Afyon’a uçuyorduk.
Basınç ayarının bile bulunmadığı askeri uçakta, Bülent Ecevit, Rahşan Ecevit, CHP’den Turizm - Tanıtma Bakanı ve Hükümet sözcüsü Orhan Birgit, MSP’den Tarım Bakanı Korkut Özal ile benimle birlikte 10 kadar gazeteci vardı.
Afyon Cumhuriyet Meydanı tıklım tıklımdı. Ecevit konuşmasında haşhaş ekiminin yasaklanmayacağını belirtiyor ve üreticiye garanti veriyordu.
Ecevit konuşmasını sürdürürken, Orhan Birgit’e bir not geldi. Birgit, notu alır almaz Ecevit’in yanına gitti. Ecevit konuşmasını sürdürmek istiyor, Birgit ısrarla notu gösteriyordu.
Başbakan, biraz kızgın notu okudu ve yüzünün rengi değişti. Ecevit konuşmasına devam ederken önemli bir gelişme olduğunu, o nedenle Kütahya’ya gidemeyeceğini ifade edecekti,
Bu arada yanıma gelen Birgit’e çok önemli gelişmenin ne olduğunu sordum. Ulus gazetesi’nde yanında çalıştığım Birgit, Ecevit’in Afyonkarahisar askeri havaalanında bir açıklama yapacağını söyledi.
O günlerde cep telefonu diye bir araç olmadığı gibi şehirlerarası telefon bağlantısı bile saatler, hatta günlerce sürebiliyordu.
Ecevit havaalanında, Kıbrıs'ta Yunan askerinin desteği ile EOKA B örgütünün darbe yaptığını açıklayacaktı.
Ecevit, Ankara’ya döner dönmez bakanlar kurulunu, ardından MGK’yı toplayacaktı. Londra ve Zürih anlaşmalarına dayanarak garantör devletlerden biri olan İngiltere hükümeti ve diğer uluslararası temaslardan sonuç alamayan Ecevit, 20 Temmuz sabahı Başbakanlık önünde yaptığı açıklama ile Türk askerinin Kıbrıs’ta “Barış harekatını başlattığını” dünyaya ilan edecekti.
Kıbrıs’ta Nikos Sampson önderliğinde Yunan askerinin desteği ile EOKA çetesinin katliamı acımasızca sürdürülüyordu. Katliam, 20 Temmuz sabahına kadar da devam edecekti.
Harekat sonunda gerçekten de hem Güney Kıbrıs’ta Makarios dönemi yeniden başlayacak, Yunanitan da askeri cuntadan kurtulacak, demokrasiye kavuşacaktı.
Tam 497 şehit verdiğimiz 1. Barış Harekatında amaçlanan bölgeler ele geçirilmişti.
Birinci harekattan sonra 13 Ağustos 1974’de zamanın Dışişleri Bakanı Turan Güneş 8 Ağustos’ta başlayan ve sürmekte olan Cenevre Konferansından Ecevit’e “ Ayşe tatile çıktı “ mesajını iletecekti.
Bu parolanın ardından Ecevit’in emriyle 2’nci Barış Harekatı başlayacak, üç günde Lefkoşa’nın bir bölümü, Lefke ve Magosa Türk askerinin kontroluna geçecekti.
Ecevit, Kıbrıs Barış Harekatının barış getireceği öngörüsünde bulunmuştu ve bu öngörüsü gerçekleşmişti.
Günümüzde bırakın uzağı, günü bile göremeyen, analiz edebilme yetisinden yoksun liderlerle nereye gideceğimizi bilmeden yol alıyoruz.
Bırakın daha önceki büyük zaferleri, 20-22 Temmuz ve 13,14, 15 Ağustos zafelerini bile unutanlar, PKK, FETÖ gibi terör örgütleri ile mücadele edebilirler mi?
Not: Konu ile ilgili olarak ayrıntılı bilgi almak için 20 Temmuz 2017 tarihindeki yazıma bakabilirsiniz.