Bir Mehmet Ali Aybar vardı. Hukuk ve siyaset insanı.
Aybar, 1962 yılında Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı oldu ve ilk seçimde TBMM’ye 15 milletvekili sokmayı başardı..
O dönemde yüzde on seçim barajı gibi bir saçmalık yoktu, Hatta her oyun Meclis’te ve Cumhuriyet Senatosu’nda temsil edilebilmesi için “milli bakiye” – ulusal artık- sistemi uygulanıyordu. Bu sistem seçmen oylarının boşa gitmemesini sağlayan en adil ve demokratik seçim sistemiydi.
Üçü İstanbul’dan, Ankara, İzmir, Adana, Diyarbakır, Konya, Hatay, Kars ve Yozgat’tan birer olmak üzere TİP 11 milletvekilini doğrudan Meclise sokarken, dört kişi de milli bakiye sistemi sonucu Milletvekili olmuştu.
TBMM’de zorlu bir muhalefet yapan Mehmet Ali Aybar’ın seçtirdiği Milletvekillerinin isimleri şöyleydi:
“ Rıza Kuas, Muzaffer Karan, Tarık Ziya Ekinci, Sadun Aren, Yahya Kanbolat, Cemal Hakkı Selek, Adil Kurtel, Behice Boran, Yunus Koçak, Şaban Erik, Yusuf Ziya Bahadınlı, Ali Karcı, Kemal Nebioğlu, Çetin Altan”
Aybar ve ekibi 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisi iktidarına deyim yerindeyse kan kusturmuştu.
Sovyetler Birliği; Polonya, Doğu Almanya ve Macaristan’dan oluşan “Varşova Paktı Ordusu” ile 21 Ağustos 1968’de Çekoslovakya’yı işgal ettiğinde Aybar, dünyada “ Emperyalizmin sağcısı solcusu olmaz” diyerek karşı çıkan ilk belki de tek sosyalist lider olmuştu.
Aybar aynı döneme, SSCB’nin Çekoslovakya’yı işgaline karşı çıkmanın yanı sıra "Türkiye’ye özgü sosyalizm” olması gerektiğini savunmuştu.
Aybar, partide SSCB yanlıları ile ters düşünce 1969’da genel başkanlıktan, 1971'de de TİP üyeliğinden istifa etmişti.
Saygın bir hukukçu olan Aybar, ABD'nin Vietnam'daki savaş suçlarını yargılamak üzere oluşturulan Uluslararası Russel Mahkemesi'nde yargıç olarak görev yapmıştı.
Aybar’la 1960’lı yılların ortalarında Büyük Sinemada yapılan TİP Kongresinde tanışmıştık. Mehmet Kemal, Yaşar Kemal, Ahmet Piriştina ve Demirtaş Ceyhun gibi isimlerle o dönemde TİP için çalışmıştık. Mehmet Kemal’in Kalem Meyhanesinde de kimi geceler sabahlamıştık.
Aybar, TBMM’de Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idamlarına karşı çıkarken, Milletvekillerine adeta hukuk dersi vermişti. O günleri yaşayanlar, Aybar’ın konuşmasını hiç unutmamışlardır.
Ustam Sencer Güneşsoy’un Marmaris’te konuğu olduğum 1983 yazında, Mehmet Ali Aybar ile iki gece boyunca eşi Siret hanımefendi, değerli gazeteci dostum Niyazi Dalyancı ve ben güneşin doğuşunu görene kadar sohbet etmiştik.
O iki gecede “üç fidan”ın idamlarından Demirel, Feyzioğlu ve AP’lileri sorumlu tutan Aybar, ülke ve dünya sorunlarını anlatmış, zaman zaman bizlerin de görüşünü almıştı.
Sohbetimiz sırasında Aybar 1968-69 yıllarında savunduğu "Türkiye’ye özgü sosyalizm” tezinde ısrar etmişti. Hatta, her ülkenin sozyalzminin kendi koşullarına göre uygulanmasının zorunlu olduğunu belirtmişti.
O son görüşmemiz oldu.
10 Temmuz’da yaşama veda eden Mehmet Ali Aybar’ı, 13 Temmuz 1995 tarihinde Bebek Camiinden binlerce seveni ile sonsuzluğa uğurlamıştık. Törene Gençlik Spor eski Bakanlarından Yüksel Çakmur da katılmıştı.
Şimdi Türkiye, birkaç istisna dışında; Mehmet Ali Aybar gibi özü sözü bir, dünyaya at gözlüğü ile bakmayan, ülkesini seven politikacıları özlüyor ve arıyor.
Türkiye Sozyalizminin önderlerinden Mehmet Ali Aybar; duruşu, davranışları ve izlediği onurlu çizgisi ile Türk Siyasi tarihinin unutulmaz isimleri arasındaki yerini almıştır.