“Küçük Moiz ilkokula başlamış İlk gün eve dönünce annesi: ‘Oğlum öğretmenin bu gün neler anlattı size bakayım?’ diye sormuş.
Moiz ‘Anne, Musa diye bir adam varmış, Bir gün Ramses diye biriyle kapışmış, adamlarını alıp kaçmaya başlamış. Kaçmışlar, kaçmışlar bir nehrin kenarına gelmişler.
Arkadan Ramses’in ordusu geliyormuş. Musa hemen cep telefonundan MOSSAD, CIA, MI5, Obama, Sarkozy, Merkel vs. herkesi aramış. Hemen helikopterlerle birlikler inmiş, nehrin üzerine anında bir köprü yapmışlar.
Musa ve adamları geçmiş. Ramses’in adamları köprüye girerken savaş uçakları gelmiş, köprüyü bombalamış, hepsi suya düşerek boğulmuş…’
Anne bir an durup ‘İnanamıyorum! Öğretmenin cidden böyle mi anlattı?” deyince.Moiz –‘Yahu Anne, ben sana öğretmenin anlattığı şekliyle anlatsam hiç inanmazsın.’ demiş”
Moiz’in annesi çağımızda olması, ülkemizde ise, bir hukuk devletinde olmaması gerekenlere inanamıyoruz.
Türkiye’de uzun süredir gerçekten inanılmaz olaylar yaşanıyor. Son olarak, komik bir gerekçe ile RTÜK Tele1‘e para cezası veriyor, Sözcü gazetesi yazarları ve yöneticilerine “FETÖ üyesi olmamakla birlikte” hapis cezası isteniyor. “Türkiye’de barışçı protestolar olmaz” dediği için Fox Tv Ana Haber sunucusu Fatih Portakal için suç duyurusunda bulunuluyor.
Tele1’de herkesin tiryakisi olduğu “18 Dakika” programında Prof. Dr. Emre Kongar ile Genel Yayın Yönetmenimiz Merdan Yanardağ, meşhur Kaşıkçı cinayetinde iktidarın hatalarını anlatmışlar, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun “Para için katilleri serbest bıraktılar“ sözünü tekrarlamışlar. Eğitim sisteminin 14-15 kez değiştirildiğini bunun nedeninin de “Eğitimi dinselleştirmek, eğitim sisteminden hareketle İslamcı Militanlar, AKP'ye yandaş bir kadro, bir kitle yaratmak…” olduğunu söylemişler.
RTÜK durumdan vazife çıkarmış ve komik bir gerekçeyle Tele1’e para cezası vermiş. Gerekçesini de şöyle yazmışlar:
“Her ne kadar siyasetçi, sanatçı, yazar ve iş adamı gibi kamuya mal olmuş kişilerin normal kişilere göre eleştirilere açık olabileceği düşünülse dahi, yapılan yorumların, dile getirilen ifadelerin ülkemizin saygınlığını zedeleyici nitelikte olduğu, kurumların manevi varlığına yönelik aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadeler içerdiği, dolayısıyla ifade özgürlüğüyle bağdaşmadığı düşünülmektedir.”
“18 Dakika programında söylenen sözlerin, ülkemizin saygınlığını zedeleyici nitelikte olup olduğuna RTÜK mü karar verecektir? Bu nasıl iştir “ diye düşünürken, Sözcü Gazetesi’nden Emin Çölaşan ve Necati Doğru, Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz, İnternet Yayın Yönetmeni Mustafa Çetin ile Haber Koordinatörü Yücel
Arı hakkında, “FETÖ'ye üye olmamakla birlikte örgüte yardım etmek” iddiasıyla hazırlanan ve haklarında 7.5 - 15 yıl arasında hapis cezası istenen iddianamenin Mahkemece kabul edildiği haberi geldi.
Umarım bu dava sonunda “Türkiye’de hakimler var” diyebiliriz ve FETÖ ile ilgisi olmadığına inandığımız arkadaşlarımız bu badireyi atlatır.
Öte yandan, Tele1’i ekonomik açıdan çökertmek isteyenlere, bunda başarılı olamayacaklarını anımsatmak isterim.
Evet, Tele1’in arkasında bir sermaye grubu yok ve sermeyedarlar reklam vermekten korkuyor ama Tele1’in arkasında gerçekleri öğrenmek isteyen Türk Halkı var.
Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki, Tele1 halkımızın katkıları ile düzeyli yayınını sürdürecek ve hiç bir konuda ödün vermeyecektir.