Bülent Ecevit yaşasaydı 93 yaşını bitirmiş olacaktı. 1925 yılının 28 Mayısında dünyaya gelen, Mustafa Bülent Ecevit; gazeteci, şair, siyaset adamı…
Yaptığı doğru ve yanlış işlerle Türk siyasetini yönlendiren, kin insan yüreğine yüktür sözünü sık sık tekrarlayan, ancak genellikle bu söze uygun davranmayan duygusal bir siyasetçi: Bülent Ecevit…
Bugün CHPnin Saadet Partisi ile kurduğu köprüyü O¸ 1974 yılında hayata geçirmişti. Ecevit, Saadet Partisinin geçmişindeki en önemli siyasi oluşumu olan Milli Selamet Partisi ile koalisyon kurmuştu.
Yani, CHPnin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İncenin sık sık vurguladığı gibi, CHP ile Milli görüşücülerin ortaklığı yıllar önce, Ecevit tarafından gerçekleştirilmişti.
CHP- MSP ortaklığının nasıl oluşturulduğunu, benim de yıllarca emek verdiğim siyasi 7 Gün dergisinin kurucuları, ustalarım gazeteci merhum Kurtul Altuğ ile Sencer Güneşsoydan dinlemiştim.
Bu koalisyonun kurulmasında en büyük emek, CHPden Erol Çevikçenindi, ancak Deniz Baykalın katkısını inkar etmek de haksızlık olur kanısındayım. MSPden ise Oğuzhan Asiltürkün çabaları unutulmaz. Bir de, ustalarım Kurtul Altuğ ve Sencer Güneşsoyun…
4 Ekim 1973 tarihinde yapılan Milletvekili seçiminden, CHP 1inci parti olarak çıkmıştı. Milletvekili sayısı açısından, Adalet Partisi 2nci, Milli Selamet Partisi 3üncü sırada yer almıştı.
Hiç bir parti tek başına hükümet kuracak çoğunluğa sahip değildi. 1965ten sonra ülke yeniden koalisyon hükümeti ile karşı karşıya kalıyordu.
Adalet Partisi Genel Başkanı Süleyman Demirel "Biz sadece CHP ile savaşta bir araya geliriz… Millet bize muhalefet görevi vermiştir." diyerek, koalisyon kapısını kapatmıştı.
Böylece, Ecevitin koalisyon hükümeti kurabileceği iki parti kalmıştı. MSP ve Demokratik Parti.
Ecevit, önce, MSP Genel Başkanı Necmettin Erbakanın kapısını çalacak ve ardından koalisyon görüşmeleri başlayacaktı.
4 Ekim 1973teki seçimlerinin ardından kurulan CHP ve MSP koalisyonu 26 Ocak 1974te Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk tarafından onaylanacaktı.
Koalisyon hükümeti kurma çalışmaları, hiç de kolay olmayacak tam 3 ay 9 gün sürecekti.
İki partinin kurmayları anlaşmazlıkları çözmek amacıyla, 7 Gün dergisinde Kurtul Altuğun odasında toplanıyordu. Görüşmeler tam üç kez kesilecek, Altuğ ve Erol Çevikçenin çabaları sonucu krizler atlatılacaktı.
Koalisyon ile ilgili protokol görüşmelerine CHPden Erol Çevikçe, Deniz Baykal, Necdet Uğur, Cahit Kayra, Turan Güneş ile MSPden Korkut Özal, Süleyman Arif Emre, Oğuzhan Asiltürk, Fehmi Adak, Şevket Kazan katılıyordu.
7 Gün dergisinin Sümer Sokaktaki merkezinde, Kurtul Altuğun odasında yapılan krizlerin çözümlendiği toplantılara, genellikle CHPden Deniz Baykal, Erol Çevikçe, MSPden de Oğuzhan Asiltürk katılıyordu. Toplantılara zaman zaman Sencer Güneşsoy da çağırılıyor, katkısı isteniyordu .
Koalisyon görüşmeleri, ilk olarak, İmam Hatip okullarının açılıp açılmaması konusunda çıkan anlaşmazlık nedeniyle kesintiye uğramıştı.
Görüşmeler, 8-10 günlük kesintiden sonra yine Altuğun odasında başlayacak ve bir orta yol bulunacaktı.
Çözümde Çevikçenin rolü çok büyük olacaktı. MSPnin istediği tam olarak protokolda yer almasa da, ihtiyaç duyulan yerlerde İmam Hatiplerin açılabileceği maddesi MSPyi tatmin etmişti.
Bakanlıkların dağılımı ve isimlendirilmesi de koalisyon çalışmalarını zora sokacak, bu sorunun çözümü hiç kolay olmayacaktı.
Son kriz, İçişleri Bakanının hangi partiye verileceği ve kim olacağı konusunda çıkacaktı.
Deniz Baykal da, Oğuzhan Asiltürk de nuh diyor, peygamber demiyordu adeta.
Koalisyon protokol çalışmaları durma noktasına gelmişti. Bu sırada, Kurtul Altuğ araya girerek, Oğuzhan bey, İçişleri Bakanı sen ol, biz – Çevikçe ile – Denizi de- Baykalı- ve Bülent beyi İçişleri Bakanlığının size verilmesi konusunda ikna ederiz deyince, Oğuzhan Asiltürk, Necmetti Erbakana bu öneriyi götüreceğini söyler.
Asiltürk Erbakanla görüşmek üzere gittikten sonra, Baykalı ikna etmek için, Kurtul Altuğ ve Erol Çevikçe bir hayli uğraşırlar. Sonunda Baykal, İçişleri Bakanlığının , Oğuzhan Asiltürkün bakan olması koşulu ile ikna olur. Ve konuyu Ecevite götürür.
O tarihlerde, Bülent Ecevit, Deniz Baykala çok güvenmektedir. Onun bu teklifine hayır demez. İki parti arasındaki sorun, Erbakanın da öneriye evet demesiyle çözülmüş olur.
Baykal, Çevikçe, Altuğ ve Güneşsoyun çabasının ana nedeni, 12 Mart darbesinin devamı olan, Naim Talu hükümetinin görevi bir an önce bırakması, yerine Bülent Ecevitin başbakanlığında bir hükümetin acilen kurulmasıydı.
Sosyal Demokrat bir parti olan CHP ile, tam zıttı dini referans alan MSPnin koalisyonu 8 ay sürecekti. Çok zor kurulan bir ortaklık, çok kolay yıkılacaktı.
Bugün gerçekleşen CHP-İyi Parti, Saadet Parti ve Demokrat Partinin oluşturduğu Millet İttifakının temellerini Ecevit ile Erbakan atmıştı demek çok da yanlış olmasa gerek.
CHP-MSP koalisyonu uzun sürmese de, 8 ayda çok fazla hizmet yapılacaktı.
Bu vesile ile Bülent Eceviti doğum gününde bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum.
CHP – MSP koalisyonunun, neler yaptığını, neden ve nasıl sona erdiğini gelecek yazımda ele alacağım.