Son günlerde CHP’ye doğru yanlış her türlü iftira atılıyor. Hem AKP, hem MHP yöneticileri tarafından. Bu iddialardan biri de , CHP’nin seçimlerde Kandil’le – PKK ile – işbirliği yaptığı söylemi.
Bu iddia sonunda CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu şehit cenazesinde saldırıya uğradı. Öylesine bir saldırı ki, YSK’nın beklenen kararını gündemden düşüren ve birinci sıraya oturan büyük bir olay.
İnsanımızın bir bölümü bu yalanlara , söylemlere ne yazık ki inanıyor.
Bir zamanlar İsmet İnönü’ye de asker kaçağı iftirası atılmıştı. Mustafa Kemal’in “İnkılap tarihimizin bir sayfası İnönü Zaferleri ile yazıldı” diyerek övgüler düzdüğü İstiklal Savaşı’nın seyrini olumlu yönde etkileyen İnönü zaferlerinin komutanı asker kaçağı … Olacak iş değil, ama bu iftiraya inananların sayısı hiç de az değil.
CHP’nin unutulmaz siyasetçisi, hem İsmet İnönü’nün hem Bülent Ecevit’in “beyin takımından”, Kıbrıs harekatının Dışişleri Bakanı Prof. Dr. Turan Güneş ile hem Parti Genel Merkezi’nde, hem TBMM’de sohbet etme onuruna erişen gazetecilerden biriyim.
Turan Hoca’nın ne zaman ciddi konuştuğunu, ne zaman dalga geçtiğini kestirmek de oldukça zordu.
Bu sohbetlerden birinde, 1950 seçimlerinde İsmet İnönü’ye asker kaçağı dendiğini anlatmıştı. Biz önceleri dalga geçtiğini zannetmiştik.
Ancak Hoca, söylediklerinin ciddi olduğuna vurgu yapmış, konuyla ilgili gerçek öyküyü anlatmıştı.
Turan Hoca’nın anlatımına göre, 1950 seçim kampanyasında, Demokrat Partili Tahsin Marmara adındaki yerel siyasetçi, propaganda yaparken “İsmet Paşa asker kaçağıdır” demiş. Toplantıya katılanlar ayakta alkışlamış, İsmet İnönü aleyhine sloganlar artmış.
Bu konuşma dilden dile, kulaktan kulağa yayılmış ve İnönü’nün asker kaçağı olduğuna inanların sayısı çığ gibi büyümüş.
Turan Güneş bir gün Hasan Marmara ile karşılaşmış ve “İsmet İnönü gibi bir komutandan asker kaçağı “ olup olmayacağını sormuş. Hasan Marmara, “Tabii, İsmet Paşa’dan asker kaçağı olmaz” demiş, köyünü Rum çetelerinden O’nun kurtardığını bildiğini belirttikten sonra, İnönü’ye asker kaçağı demenin işlerine geldiği, halkın da buna inandığını söylemiş.
Halkımızın bir bölümü, 1950’de nasıl akıl tutulması yaşayıp, İsmet Paşa’nın asker kaçağı olduğuna inanmışsa, PKK’nın saldırısına uğrayan CHP liderinin ve partisinin de bu terör örgütü ile işbirliği yaptığı iddiasına kendini kaptırmış durumda.
Eskiden bu tür olaylar ender görülürdü. Günümüzde ise, hemen her gün doğru olmadığı kanıtlanmış iftiralar temcit pilavı gibi tekrarlanıp duruyor. Bu iftiraların tümüne yanıt verilmeye kalkışılsa zaman yetmez.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve sözcüsü Faik Öztrak 27 Nisan günü, bu iddiaları reddetmiş şunları söylemişti:
“…Sorunu terör örgütüyle değil meşru zeminde Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde çözün dedik dinlemediler. Dolmabahçe'de kapalı kapılar ardında işleri götürmeyi seçtiler. İmralı'da bu işleri götürmeyi seçtiler müzakerelerle. Açılım ve barış süreci dediler teröristlerle pazarlığa oturdular. Habur'da göstermelik çadır mahkemeleri kurdular, valilere emir verdiler hendek kazan, şehirlerin altına silah ve bomba depolayan teröristlere dokunmayın dediler. Sonuç? Yüzlerce Mehmetçiğimiz şehit oldu.”
AKP ile MHP hala, CHP’nin Kandil’le iibirliği yaptığını iddia ediyor.
İsmet Paşa’dan ne kadar asker kaçağı olursa, Liderine PKK tarafından pusu kurulan CHP de, terör örgütü ile o kadar işbirliği yapar.
Bu böyle biline…