Dün analar Ya şehit ol, ya gazi diye Çanakkaleye gönderiyorlardı. Bugün terör örgütlerinin üzerine, Suriyeye gönderiyorlar.
Bu sözler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğana ait. Çanakkale Zaferinin 102nci yıl dönümü törenlerinde söyledi ve hiçbir medya kuruluşu bu sözlerin üzerinde durmadı…
Çanakkale zaferini, Suriyedeki iç çatışmaya Türkiye ile birlikte ilgili ilgisiz diğer ülkelerin karışması ve terörle mücadeleyi aynı değerde tutmak…
Bunu herhangi bir siyasetçi, bir gazeteci söylese AKPliler kıyameti koparırdı. Çanakkale Zaferinin küçümsendiğine vurgu yaparlar, söyleyeni linç ederlerdi.
7 düvele karşı kazanılmış Çanakkale Zaferi ile terörle mücadeleyi ve Suriyenin içişine karışmayı aynı kefeye koyan Erdoğan olunca kimsenin sesi soluğu çıkmıyor nedense…
Cumhurbaşkanı, Çanakkale Zaferi ile, terörle mücadeleyi, Suriyeye yapılan müdahaleyi bir tutmanın yanı sıra, törende; evet kampanyası da yürüttü.
Böyle bir törende, muhalefet anayasa değişikliği referandumu için HAYIR kampanyası yapsaydı, ortalık cehenneme dönerdi kuşkusuz. AKPliler, yandaşlar, hatta merkezdekiler muhalefeti tefe koyar, il, ilçe yöneticileri OHALi uygulamakta gecikmezlerdi.
Bunlar olup biterken milliyetçiliği kimseye bırakmayan MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeliden hiç ses duydunuz mu?
O Bahçeli ki, düne kadar her konuşmasında, Başkanlık sistemine karşı çıkmadı mı?
Erdoğanı Beştepe hanedanı diye niteleyen, hakaret yağdıran, AKPyi aile boyu rüşvet ve yolsuzluk çamuruna batmakla suçlayan, 17-25 Aralı yolsuzluk dosyalarının hesabını sormaması halinde namerdim diyen Bahçeliye ne oldu?
Birden bire bu söylediklerini unutup, neden çark etti?
İşte, Devlet Bahçelinin olmadığını iddia ettiği MHP tabanında, Genel Merkeze karşı öfke bu nedenle büyüyor.
Bahçelinin Anayasa değişikliği referandumunda AKP ile aynı cephede olmasından çok, onların söylemlerinin peşinden gitmesi MHPlileri daha da sinirlendiriyor.
MHPnin Anayasa değişikliği TBMMde görüşülürken verdiği desteği ise, gerçek MHPliler ne anlatabiliyor ne de içlerine sindirebiliyorlar.
Ve MHP içinde; HAYIR cephesi her türlü saldırı, engellemeye karşın gelişiyor.
CHPnin yapmayı planladığı toplantılara, örneğin Samsunda Antalya Milletvekili Deniz Baykala salon verilmeyerek engellenmesi, demokrasiye inanan AKPlilerin bile sabrını taşırdı.
Bütün bu gelişmeler sonucu, yandaş yazarlar referandumdan HAYIR çıkmasından çekindiklerini açık açık dile getirmeye başladılar.
Bu yazarların önemli bir bölümü, HAYIR diyenlerin iktidar yetkilileri tarafından terörist ilan edilmesini ve ülkenin EVETÇİ, HAYIRCI diye ikiye bölünmesini doğru bulmadıklarını yazmaya başladılar.
Her düşünceden, parti ayrımı olmaksızın, ülke insanlarının HAYIRda ülke çıkarları ön planda tutularak birleşmesi, hem iktidarı, hem de yandaşları korkutuyor.
Görünen o ki; HAYIR, Türkiyenin geleceğinden kuşku duyanlar, hatta karşı görüşü savunanlar için bile umut ışığı olacak…
Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.