TMSF( Tasarruf Mevduat Sigortası Fonu ), YSK ( Yüksek Seçim Kurulu), parlamento ile bir iki kuruma, FETO silahlı terör örgütü girmemiş olsa gerek.
Yapılan açıklamalara göre, bu kurumlardan gözaltına alınan, haklarında soruşturma açılan hiç kimse yok gibi.
Her yere el atan Fetönün bu kurumlara girmemesi, adamlarını yerleştirmemesi olası mı?
Hele paranın kaynağı, TMSFye?
TMSFde Fetönün varlığını saptamak bizim işimiz değil. Ancak, TMSFde olanı biteni, kafaları kurcalayan soruları sizlerle paylaşmamak olmaz sanırım.
Kaç kez yazdım anımsamıyorum.
TMSF kendisine devredilen batık bankaların sorumluları ile ilgili davaları takip etti. Bunların sorumlularının bir bölümü "zaman aşımı" nedeniyle çekip giderken, bir bölümü zar zor mahkemeye verilerek, mahkum edİldi.
Bu arada, hangi amaçla olduğu ancak TMSF yöneticilerince açıklanabilecek, kimi iş adamları haksızlığa uğratıldı, bir kısım banka sahibine gösterilen hoş görü, bazılarına gösterilmedi...
Bunların nedenleri mutlaka ortaya çıkacak...
Şimdi, bir olaya değinmek istiyorum.
TMSFnin ve İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesinin hoş görüsü nedeniyle yurt dışına kaçan bir banka sahibinden söz edeceğim.
Bu kişi şimdi Pensilvanyaya 40-50 km mesafede gününü gün ediyor.
Bırakın diğerlerini yalnızca bu olay bile TMSF ile ilgili kuşkuları artırmaktadır.
Başa dönelim.
Bankasına el konulduktan sonra yıllarca süren dava sonucu bu kişi İstanbul 8inci Ağır Ceza Mahkemesince 5 yıl 8 ay hapse . Bu kişinin cezası, Yargıtay 7nci dairesi tarafından da onaylanıyor...
Bu kişiye en hafif sayılacak cezayı veren İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi, yurt dışına çıkma yasağı koymuyor. TMSFnin ise; 5411 sayılı Bankacılık yasasının 132nci maddesine dayanarak, Pasaport kanunun 22nci maddesinin uygulanmasını isteyip istemediği bilinmiyor? İstediyse, pasaportu neden iptal edilmedi, istemediyse neden? Edindiğimiz bilgi, istenmediği yönünde...
Kaldı ki, bu kişinin 4. Leventte bir villada eskiden yanında çalışanlara kurdurduğu şirkette inşaatlar yapıp para kazandığını, Sarı Konaklarda ikamet ettiğini, bu arada yabancı bir ülkede yine banka batırmaktan 13 yıl hapis cezasına çarptırıldığını, İnterpol tarafından arandığını defalarca ve ayrıntıları ile yazmıştım.
TMSFden de, iktidardan da ses seda çıkmamıştı.
TMSFnin ve iktidar yetkililerinin özellikle şu sorulara yanıt vermesi gerekiyor.
TMSF yöneticilerinin ve bu davaları takip den avukatların mal varlıkları araştırılmış mıdır?
TMSFnin yaptığı satış ve devir işlemleri denetlenmiş midir?
Devletin ve milletin kaç trilyon lirası zaman aşımı nedeniyle buharlaşmış, bunların sorumluları hakkında bir işlem yapılmış mıdır?
TMSFin ön eki yöneticisi hangi nedenle Abdullah Gül dönemimde Cumhurbaşkanlığı baş danışmanı yapılmıştır?
Bu davalara bakan hakim ve savcılardan fetö terör örgütü üyesi şüphesi nedeniyle, kaçı görevden uzaklaştırılmış, kaçı tutuklanmıştır.
Ve TMSF bünyesinde Fetö terör örgütüne, eski deyimimizle F tipi yapıya üye olan görevliler var mıdır?
TMSF görevleri, yetkilerini fetö örgütü lehine kullanmış mıdır? Doğrudan veya dolaylı bir biçimde Fetoya yardım anlamına gelecek işler yapmışlar mıdır?
TMSFnin önceki yönetimlerinin Feto örgütüne yardım ettiği yolsuzluğu saptanmış mıdır?
Şu ya da bu şekilde, TMSF yöneticilerinden gorevlerini kötüye kullananlar var mıdır, varsa haklarında bir işlem yapılmış mıdır?
Soruları uzatmak, sıralamak olası...
Bakalım bir yetkili bu sorulara yanıt verebilecek mi?
Yoksa "devletin malı deniz" mi denilecek.