Manzara içler acısı...'Problemi, onu yaratanlarla çözemezsiniz'

Nahit Duru

2002 yılında Türkiye sorunlarını büyük oranda çözmüş, ekonomik krizi de

atlatmak için tüm önlemleri almıştı. AKP’nin şimdiki ortağı, o zaman içinde

bulunduğu hükümeti “ erken seçim “ isteyerek bozmuştu.

Yapılan seçimde de AKP neredeyse sorunsuz bir Türkiye’yi yönetmeye

başlamıştı. AKP 17 yıldır iktidarda. Görünen manzara ise içler acısı…

Suriye, Yunanistan, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Rusya, Irak, İran,

Mısır, Suudi Arabistan…

Sorun yaşadığımız ülkelerin bir kısmı.

Terör örgütleri, PKK, FETÖ diğerleri…

Her gün çoğalan çıkarları için birbirleriyle çatışan cemaatler.

İktidarın yarattığı medya grupları.

TÜİK’in gizlemeye çalışmasına karşın rekor kıran işsizlik. Yine TÜİK’in çabalarına

karşın bir türlü inmeyen enflasyon.

“Sıfır sorun” diye yola çıktıkları dış politikadan, ne günlere gelindi.

Terörün kökü kazınmışken, Türkiye’de her gün şehit cenazeleri yürekleri

yakıyor.

PKK ile kimler masaya oturdu, onlar için sınırda hangi iktidar seyyar

mahkemeler kurdurdu. 28 Haziran seçiminden önce Terörist Abdullah

Öcalan’ın kardeşini TRT’ye kimler çıkarttı. Terör örgütünün başının mesajının

kamuoyuna duyurulması için birilerinin imralı’ya gönderilmesine kimler izin

verdi.

FETÖ’ye destek verdiği için özür dileyenler, ancak terör örgütünün siyasi

ayağına bir türlü dokunamayanlar bunlarla nasıl mücadele ediyor. FETÖ yerine,

bazı kurum ve kuruluşlar bitiriliyor, ama terör örgütünün ana kaynağı olan

siyasi ayağı durduğu yerde bırakılıyor.

Kamuda, FETÖ’nün yeri başka cemaatlerle doldurulmaya çalışılırken, ikinci

plana atılan tarikatlar feryat figan seslerini yükseltiyor.

İktidarın yarattığı yalaka medya da, daralan kaynakları paylaşmamak için

birbirine girmiş durumda. Bir grup, diğerini bitirmek için uğraşıyor.

İşsizlik görülmemiş boyutta artarken, enflasyon tüm oyunlara karşın yükselişini

sürdürüyor.

Özellikle de gıdadaki enflasyonla baş edilemiyor. Asgari ücretin

açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde gıda harcamaları, kira giderinin

arkasından geliyor.

Fiyatı yükselen her gıda maddesi için çözüm olarak devreye sokulan ithalat

sorunu çözmüyor. Kaldı ki, bu uygulama üreticiyi zora sokuyor ve üretimi

sonlandırmasına yol açıyor.

Devlet, halkın sağlıklı ve alabileceği fiyatlarla gıdaya ulaşmasını sağlayamadığı

gibi üreticiyi de perişan ediyor.

Hak, hukuk, adalet tek adama bağlanıyor, yargılama yapılmadan belediye

başkanları görevden alınıyor, keyfilik sürüp gidiyor.

Sorunlar giderek yığılıyor, halk da sorunlarla boğuşup duruyor. Ancak halkın

sesi soluğu çıkmıyor.

Dünyaca deha olduğu kabul edilen Albert Einstein, “Otoriteye körü körü sadık

olmak, gerçeğin en büyük düşmanıdır” diyor. Einstein şunları da söylüyor:

“Sorunları çözmeye çalışırken, o sorunları yaratırken kullandığımız düşünce

yapısını kullanamayız...

Dünden ders alın. Bugünü yaşayın. Yarın için umutlu olun. En önemli şey

sorgulamayı elden bırakmayın”

Einstein, sözleri ile toplumları uyarırken, çok önemli bir konuya dikkat çekiyor:

“ Problemi, onu yaratanlarla çözemezsiniz”

Albert Einstein’e göre, ülke sorunlarını AKP’nin çözmesine imkan olmadığına

göre, halkımız ülkeyi yığılan bu problemlerden kurtaracak seçeneği

yaratacaktır.

Hem de zaman yitirmeden…