Reutersın haberine göre, alayı vala ile Musulun Başika bölgesine gönderdiğimiz askerlerimizin bir bölümünü bölgeden çekmeye başlamışız.
Anımsayalım, Türkiyenin Musula asker göndermesine Bağdat yönetimi karşı çıkarak askerini geri çekmesini istemişti. Irak hükümetine Rusya ve İran da destek vermişti.
İktidar ve dışişleri bakanlığı yetkilileri, Irak yönetimi ile yaptıkları görüşmelerde, asker çekmenin söz konusu olmayacağına, Türk askerlerinin Peşmergeleri eğitmek için Başikada olduğuna dikkat çekmek istemişlerdi.
Türkiye, MİT müsteşarı Hakan Fidan ve Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlunu Bağdata göndererek, Irak hükümetini ikna etmekle görevlendirmişti.
Ne var ki, Irak yönetimi ikna olmamış, konuyu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine taşımış, Türk askerinin derhal çekilmesi gerektiğini belirtmişti.
10 aralıkta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da bir açıklama yaparak özetle şu görüşleri savunmuştu:
"Başika Kampının kurulmasından bu yana neredeyse 1,5 yıla yakın zaman geçti. İnsana sormazlar mı, Siz 1,5 yıl önce neredeydiniz? diye. Buralar kuruldu, buralarda bu adımlar, yapılandırmalar vesaire hepsi yapıldı. Şimdi kalkıyorsunuz böyle bir açıklamada bulunuyorsunuz"
Erdoğan konuşmasında, "Bizim askerlerimiz eğitimci olarak oraya gitti. Geri çekilmek gibi bir şey söz konusu değil" sözlerini de kullanmıştı.
Sonuçta, nedeni ne olursa olsun, Türkiyenin itibarını sarsacak bir adım atılmış, büyük konuşmalara karşın, askerin bir bölümü Başikadan çekilmiştir.
Meşhur öyküdür, ağa ile maraba öyküsü. Hani birbirlerini dışkılarını yedirdikleri meşhur olay.
Sonunda hem ağanın hem de marabanın, "biz bu dışkıyı niye yedik" sorusunu sordukları öykü...
Çok uzağa değil 6-7 ay önce gidelim. Suriye sınırları içindeki tek toprağımızın bulunduğu Süleyman Şah Türbesini sınırımıza çok yakın bir yere taşımıştık.
Üç yıl önce de, zamanın başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Şamda bulunan Emevi Camiinde Cuma namazı kılacağını açıklamıştı.
Yalnızca konuşuyorlar. Dış politikada iki ileri bir geri. Mehteran bölüğü gibi.
Türkiye AKP iktidarı ile birlikte "komşularla sıfır sorun" diye yola çıkmış, ancak, bütün komşuları ile kavgalı hale gelmiştir.
Bunun tek nedeni uygulanan yanlış dış politikadır. Yıllardır sürdürülen devlet politikası terkedilmiş, AKPnin hayallerini gerçekleştirebileceği bir dış politika uygulanmaya başlanmış, Türkiye yalnızlığa itilmiştir.
Türkiye, Başikadan askerini çekerek doğruyu yapmışsa, dış politikasını da Mustafa Kemal Atatürkün "yurtta barış, dünyada barış" politikasına uygun olarak değiştirmelidir.
Yoksa, AKP iktidarının politikaları sonucu, ülkemizin dost diyebileceği tek ülke kalmayacaktır.